- 22.09.2023
Düzce’de yeni bir kütüphane furyası mı başlıyor? Düzce Belediyesi projeleri arasında pek de gündeme gelmeyen yeni kütüphaneler Düzceliler tarafından nasıl karşılanıyor?
Öncelikle kütüphanelerin yerel halk için hangi işlevleri yerine getirdiğine bakalım. Tarihsel olarak bakarsak, halk okuması dediğimiz şeye Avrupa’da (en azından Fransa’da) dört kurumsal hareket öncülük etmiştir.
Bunlardan ilki, muhafazakâr bir ideolojiyle hareket eden hayırseverlik hareketiydi. İkincisi ise milli kültürel mirası korumayı hedefleyen ve belediye kütüphanelerini de ortaya çıkartan hareketti. Üçüncü olarak ayrıcalıklı sosyal sınıflar için kütüphaneler üreten burjuva edebi hareketi vardı. Son olarak işçiler için kütüphaneler üreten işçi hareketi de bu dört temel hareket arasında yer alıyordu.
Düzce Belediyesi tarafından açılan kütüphaneleri ikinci kategoriye koyabiliriz. Yani ulusal kültürel mirası korumak, yaymak ve kamusal bilinci geliştirmek amacıyla kurulan kütüphaneler arasında sayabiliriz.
****
İlk bakışta Valilik, üniversite ve okullar gibi kurumların kütüphane ihtiyacını karşıladığı düşünülür. Ancak söz konusu Düzce olunca bunun yanlış bir varsayım olduğunu görüyoruz.
Belediyenin ilk olarak açtığı ve Eski Kaymakamlık Lojmanının dönüştürülmesiyle kurulan Millet Kütüphanesini ele alalım. Burası butik bir kütüphane olarak düşünülmüş. İç mekânda yaklaşık 70 kişilik bir kapasitesi var.
Konu hakkında bilgi veren Kütüphane müdürü Emine Alkan, doluluk oranının belli dönemler dışında sürekli olduğunu ve sabahları öğrencilerin kapıda sıra olduklarını söyledi. Kütüphane mimari açıdan sıcak bir okuma ve çalışma ortamını sunmak konusunda başarılı.
Öte yandan geçtiğimiz günlerde yeni açılan Sabiha Ulusoy Kütüphanesi var. Burası, Millet Kütüphanesine göre daha büyük bir yapı. Kütüphane müdürü Ayşe Çakır Yazgel, kütüphanenin üç bin kitaplık bir kapasiteye sahip olduğunu ve iç mekânda 40 kişinin çalışabildiğini belirtti. Bu açıdan kütüphanede kişi kapasitesinin arttırılması gerektiği söylenebilir.
Ancak işin daha ilginç bir tarafı var. Yazgel’den öğreniyoruz ki henüz birkaç gün önce açılan kütüphanenin kapısında, daha ilk günden gençler sıra olmaya başlamış.
İki kütüphanede de görülen bu durum bize bir şeyler söylüyor. O da Düzce’nin kütüphane ve çalışma merkezleri gibi daha çok yere ihtiyacı olduğu. Bu anlamda Belediye Başkanı Faruk Özlü’nün kütüphane girişimini tebrik etmek lazım.
****
Kütüphaneler Düzce nüfusu için iki şeyi karşılıyor. Bunlardan ilki, belli ki, belirli bir çalışma ve odaklanma alanı yaratması. İkincisi ise bilgiye ulaşılabilecek ve bu bilgiyi harmanlayarak vakit geçirilebilecek bir kamusal saha sunması.
Ancak ikinci aşamaya geçilmesi için öncelikle kitap eksiğinin giderilmesi gerekiyor. Düzce Belediyesi bu kütüphaneler için yeni kitaplar almayı planlamış. Bu nedenle bağış kabul etmemişler.
Bu bir açıdan doğru olsa da, diğer yandan bağış sisteminin kitap çeşitliliği sağlayabileceğini düşünüyorum. Yeni kitaplar üzerinden gidilecekse de Düzce eşrafı bu konuda elini taşın altına koymalı. Kitapların gelmesiyle birlikte, belli bir ödünç sistemi de oluşturulmalı.
****
Bununla birlikte Belediyenin iki kütüphane projesi daha var. Bunlardan biri, Zabıta Müdürlüğü’nün yerinde yapılacak olan çocuk kütüphanesi. İkincisi ise eski Basmacılar Çarşısı için planlanan kütüphane.
Kütüphaneleri gezip görmek, orada çalışan, kitap okuyan öğrencileri görmek, bana Düzce’nin bir kütüphane kültürü geliştirebileceğini düşündürdü. Bu da ancak kütüphane sayısının arttırılması ve kitap eksiğinin giderilmesi ile olabilir. Bununla birlikte sivil toplum kuruluşları ve okullarla ortak çalışmalar da yapılabilir.
Kütüphane kurmayı küçümseyenler ise sabahları kütüphane kapısında bekleyen gençlere bir daha baksınlar.
Yorum Yap