Sevgili yeğenimiz İhsan Çetin’e, Bayraktar ailesinin veda mektubunu siz sevenleriyle paylaşmak istedim.

   Sevgiyi biriktirmenin en güzelini hepinize bir görev bırakarak ışıklara yürüdü.

   Sevgili İhsan; uğurlar olsun kardeş.

   Evrenin bir köşesinde, yıldızı ile uzaklığı yaşama elverişli koşulları oluşturan sıradan kayalık bir gezegende yaşam başladı. Bundan iki milyon yıl önce maymunlarla ortak atadan gelen bir tür kuraklık nedeniyle ağaçlardan inmek zorunda kaldı. Vahşi hayvanlara av olmamak için ayağa dikildi. Ayağa dikilmesi beynini geliştirdi. Ortama uyum sağlama becerisi yaşama tutunmasını sağladı.

   Evrim, bütün canlıların kökeninin kendisinden önce gelen türlere dayanması ve türlerin süreç içinde değişime uğramasıdır. Evrimin amacı nedir? Evrimin bir amacı yok. Yaşamında bir anlamı olmadığı gibi. Ancak Afrika'nın savanlarından inen bir tür yaşama bir anlam vermeyi başardı.

   İlk insan ölüme bir anlam veremiyordu. Dahası sevdiklerine ölümü yakıştıramıyordu. İlerleyen süreçte ruhun ölümsüzlüğüne ilişkin söylenceler oluşmaya başladı. Bununla birlikte insanoğlu ölümsüzlüğü de aramaya başladı. Kral Gılgamış ölümsüzlüğü aramak için yola çıktı. Buldu mu? Bilmiyoruz. Çünkü söylencenin yazıldığı yazıtın son parçası bulunamadı. Büyük bir olasılıkla ölümsüzlüğü bulamadı.

   Oysa ölüm de yaşam gibi sıradan bir olay. Buna karşın ölümü kanıksamak zor. Her ölüm erkendir.

   Epikuros, “Ölüm, ölen için değil, geride kalanlar için mutsuzluktur” der.

   İhsan Çetin'i de kaybettik. Ölümü bizi derin kedere boğdu. Anılarımızda yaşayacak.

   Leonardo Vinci'nin dediği gibi, “İyi yaşanmış olan her yaşam, uzun yaşamdır.”

   İhsan, Düzce'nin sokaklarında güler yüzüyle anılacak daima.