Son Dakika
- Düzce'de MHP'den aday adaylığı için 21 isim başvurdu
- Zargana, tezgahlarda yerini aldı
- Gökyüzündeki parıltı vatandaşları meraklandırdı
- Şükran teyze ile masal saati
- Fotoğraf sergisi ilgi çekti
- Depremzedelere rulo baskı etkinliği
- Taştepe öğrencilerle bir araya geldi
- Öğrencilere sınav kaygısı anlatıldı
- Düzce’de Roman koordinasyon merkezi kurulacak
- Öğrenciler iftarı aile evinde yaptı
Hedefleri, kadına şiddeti engellemek!
“Kadına Yönelik Şiddet Hakkında Dayanışma ve Farkındalık Artırma” projesinin koordinatörü Berna Bozkurt, “Kadınların haklarını ve herhangi bir şiddete maruz kaldığında neler yapmaları gerektiğini aktararak, Düzcede çeşitli kesimlerde farkındalık düzeylerinin artırılmasına katkıda bulunmak, beni mutlu etti” diyor.

(RÖPORTAJ –Engin ÇAVUŞ)
Bu haftaki röportaj köşemizi Denizatı Kadın Dayanışma Derneği'nin “Kadına Yönelik Şiddet Hakkında Dayanışma ve Farkındalık Artırma” projesinin koordinatörü Berna Bozkurt'a ayırdık. Berna ile Düzce'de yürütülen sivil toplum çalışmalarından tanışıyoruz.
Zaman zaman çeşitli konular hakkında istişarelerimiz olmuştu. Sadece 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde hatırladığımız ya da acı bir olayda aklımıza getirdiğimiz kadınlar için, o kadınların hakları için mücadele ediyorlar. Berna ile hem kendisi hem de proje hakkında konuşma fırsatı buldum.
***
Engin Çavuş: Kendini tanıtır mısın?
Berna Bozkurt: 1989 Düzce doğumluyum. İlköğretim, ortaöğretim ve lise döneminde Düzce'deydim. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümünden mezun olduktan sonra dönemsel olarak Turkcell TİM'de İletişim Danışmanlığı yaptım.
Sonra Denizatı Kadın Dayanışma Derneği ve Düzce Belediyesi ortaklığıyla yürütülen “Kadına Yönelik Şiddet Hakkında Dayanışma ve Farkındalık Artırma” projesinde proje koordinatörü olarak görev aldım.
Denizatı Kadın Dayanışma Derneği ile nasıl tanıştınız?
Denizatı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Vahide Aksan ile tanışmamız sonucu derneği tanıdım aslında.
Şehir dışında olduğum için Düzce' de hangi STK'ların var olduğunu ve faaliyetlerinin neler olduğunu bilmiyordum. Vahide Hanımla tanışmamız onun Hanımlar Lokalinin Yöneticiliğini yaptığı dönemde oldu.
Projenin kabul edildiğini ve projeyi yürütmek için iyi bir ekibe ihtiyacı olduğunu söyledi.
Birlikte çalışmaya karar verdik ve projemiz 01 Şubat 2014 tarihiyle başladı.
“SEMİNERLERLE 1700 KİŞİYE ULAŞTIK”
Bize proje hakkında bilgi verebilir misin?
İlk faaliyetimiz bölgedeki sığınmaevlerinin ortak ağda buluşabileceği bir bilgisayar programı yaptırmak oldu. Bunun için iştirakçi belediyeler ile koordineli çalışarak bu programda kadınlara ait hangi bilgilerin olması gerektiğine karar verdik. Programı yaptırmamızdaki amaç sığınmaevine gelen kadınların bilgilerinin kaybedilme riskini ortadan kaldırmak ve sığınma evlerinin hizmet kalitesini artırmaktı.
Daha sonra kadınlara ve çocuklara hobi kursları açtık. Bu kurslar kadınların sorunlarından uzaklaşmalarına, el becerilerini geliştirmelerine ve ekonomik gelir elde etmelerine yardımcı oldu. Bir yandan seminerlerimiz başladı. Düzce üniversitesinden görevlendirilen Öğretim Görevlisi Çetin Yılmaz ve Araştırma Görevlisi Hatice Kübra Doğancı, Vahide Hanım ve ben fabrikalara, kamu kurumlarına, kız ve erkek yurtlarına gittik, ev toplantıları düzenledik.
Hedefimiz kadına karşı şiddet hakkında farkındalık artırmak, kadınların iş hayatına katılımını artırmak ve toplum tarafından empoze edilen cinsiyet kalıplarını yıkmaktı. Seminerlerle 1700 kişiye ulaştık. Sonraki faaliyetlerimiz ise Sığınmaevi personel eğitimi ve Bursa Sığınmaevi ziyaretiydi. Personelin yasal süreçler, ikincil travma ve kişisel gelişim konularında bilgilendirilmelerini sağladık.
Bursa ziyaretinde ise7 model sığınmaevinden biri olan Bursa sığınmaevini yakından görme imkanı bulduk. Düzce Sığınma evini geliştirmeye yönelik fikirler aldık ve oradaki personelin çalışma alanlarını inceledik. Son olarak Düzce il protokolünün de katıldığı kapanış toplantımızı 27 Mart 2015 tarihinde gerçekleştirdik. Proje süresince yanımızda olan ve emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunduk.
“PROSEDÜRLER SÜREKLİ DEĞİŞİYOR..”
Son dönemde maalesef ki sıkça rastladığımız kadına yönelik şiddet olayları toplumumuzun kanayan bir yarası. Böyle hassas bir konuda proje yürütmek kolay olmasa gerek. Projeyi yürütürken zorlandığınız dönemler oldu mu? Tabi projenin sizi ekip olarak mutlu eden güzel yönleri de olmuştur. Bunlardan bahseder misin?
Projelerde zorlanılan nokta prosedürlerin sürekli değişmesi. Bir faaliyeti gerçekleştirirken yaptığın bütün kanıtlayıcı görseller veya belgeler diğer bir faaliyette revizyona uğrayabiliyor. Proje koordinatörlüğünün en güzel yanı ise proje ile ilgili kişisel gelişim alanında yapılan eğitimlere katılmak oldu. Bu eğitimlerden edindiğim bilgileri de sahada kullanma fırsatım oldu. Bunların bana önemli katkıları olduğunu düşünüyorum.
“PROJEDE TOPLUMUN NELER
YAŞADIĞINI YAKINDAN GÖRDÜM”
Yeri gelmişken… Projenin senin üzerinde nasıl bir etkisi oldu? Bu konuyu biraz açar mısın?
Projede beni en çok etkileyen ve toplumun neler yaşadığını yakından görme imkanı bulduğum saha çalışmaları oldu. Kadın ve erkeğin iş hayatındaki rollerini, çalışan kadının özel hayatında yaşadığı sorunları, şiddetin hangi kesimde ve türde fazla olduğu ve şiddetin çocuklar üzerindeki etkilerini gördüm. Kadınların haklarını ve herhangi bir şiddete maruz kaldığında neler yapmaları gerektiğini aktararak, Düzce'de çeşitli kesimlerde farkındalık düzeylerinin artırılmasına katkıda bulunmak, beni mutlu etti.
Ben de bu sayede toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda kendimi geliştirme imkanı buldum.
Peki biz de Düzce'ye kazandırdığınız bu proje için senin nezdinde Denizatı Kadın Dayanışma Derneği ekibini tebrik ediyoruz. Çalışmalarında başarılar diliyoruz.
Nazım Hikmet Ran'ın da dediği gibi:
“Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
Yeşil bir harman yerinde
Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir,
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Kimi der ki çocuk doğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.
Yavrum, annem, karım, kızkardeşim,
Hayat arkadaşımdır.”
Yorumlar (2)
-
Bayram CAKMAK
11.09.2016 20:57TEBRIKLER..
-
ugur
11.04.2015 20:19Harika isler yapmissiniz. Mutlaka ise yarayacaktir. Bu konuda ABD deki kadinlara yapilan yardimi izlemistim hakikaten irtibata gecmeye ihtiyac var. Kadinlar siddet gordukce kendilerini kapatabiliyorlar.
Yorum Yap