Son Dakika
- Makaslayan tır Yığılca yolunu trafiğe kapattı
- Otoyolda 7 kişinin bindiği otomobil hurdaya döndü
- Bin adet Ihlamur fidanı dağıtıldı
- Öğrenciler Efteni Gölünde kuşları gözlemledi
- Türkiye şampiyonasında Düzce’yi temsil edecekler
- Gençlerin uluslararası başarısı
- Çevre için bir araya geldiler
- 2022 yılı işsizlik rakamları açıklandı
- Tüketici güven endeksinde düşüş sürüyor
- Sönmez imzaya çağırıyor
Tam 81 yıldır hizmet veriyorlar
1933 yılında hizmete giren Rumeli Kebap 81 yılını kutluyor. 4ncü kuşağı temsil eden Şadan Barut, “Dedelerimiz, geldikleri memleketlerinde de yaptıkları iş olan köfteciliğe başlamışlar. Bizim memlekette de köfteye kebap dendiği için adımız Rumeli kebapçısı olmuş” diyor..

burasıdüzce / RÖPORTAJ
Düzce'de Rumeli Kebabı bilmeyen yoktur. Kentin en eski lokantalarından biridir.
Düzce köftesinin yanı sıra, diğer yemeklerinin de lezzeti daha bir farklıdır, daha bir güzeldir. Tabiri caizse; yediklerinizin tadı damağınızda kalır.
Türkiye'nin 81'nci ili Düzce'de, tam 81 yıldır hizmet veren Rumeli Kebap'ın 3'ncü kuşak temsilcisi Şadan Barut ve 4'ncü kuşaktan Alican Barut ile Rumeli Kebap'ın kuruluş yıldönümünde konuştuk.
Ve Baba-oğul Barut'larla, Rumeli Kebap'ın geçmişinden başladık, geleceğine doğru yol aldık..
“MEMLEKETTE KÖFTEYE KEBAP DERLER”
Gazete burasıdüzce : Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Şadan Barut: Ben, Şadan Barut. Rumeli Kebapçısının 3'ncü kuşağını teslim ediyorum. Yakın zamanda 4'ncü Kuşağa teslim edeceğiz.
1920'li yıllarda dedelerimiz Rumeli göçmeni olarak Anadolu'ya gelmişler. O sırada herkese belli yerlerde ikamet etmelerini söylemişler, onlara ise Düzce'ye yerleşmelerini söylemişler.
Uzun yıllar Düzce'yi tanımalarının ardından 1933'te geldikleri memleketlerinde de yaptıkları iş olan köfteciliğe başlamışlar.
Bizim memlekette de köfteye kebap dendiği için Rumeli kebapçısı olarak başlamışlar. 1967 yılında babam abisiyle ayrılınca çarşıdaki dükkan orijinal devam etmiş ancak sanayidekine sulu yemek takviyesi yapılmıştır. O tarihten sonra da çeşitli yemekler menüye eklenerek restoran halini almış.
“O GÜNLERDE DAHİ AÇIK TUTMUŞTUK DÜKKANIMIZI”
81 yılın içerisinde Rumeli Kebap'ın başından geçmiş en ilginç olay nedir?
Benim yönetimi aldığım 35 senenin içinde olumlu olumsuz birçok olay yaşadık. 1982 veya 1983 yılında Düzce'de çok fazla kar yağışı olmuştu. Elektrikler dahi kesilmiş, yollar kapanmıştı. İşçilerimiz merkeze gelememişti ama biz aile olarak komşularımızla, eşimizle dostumuzla beraber o günlerde dahi açık tutmuştuk dükkanımızı.
“DÜZCE KÖFTESİNİN ORİJİNALİ RUMELİ KÖFTESİ”
Yemek çeşitleriniz neler?
Başlıca ilk günden beri bulunan Düzce Köftesini, et yemeklerini, sulu yemekleri ve 5-6 çeşit çorbayı her gün gelen müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz.
Düzce köftesinin orijinali Rumeli köftesi mi?
Evet, Düzce Köftesinin orijinali Rumeli köftesi. Rumeli'yi de gezdiğim için söylüyorum, Rumeli de 40 çeşit köfte var. Şu an Türkiye'de ünlü olan Tekirdağ köftesi, Akçaabat köftesi, Sultan Ahmet köftesi
bunların çeşitleri. Hepsinin orijinali Rumeli köftesidir.
“BELKİ YENİ KUŞAKLAR
DÜZCE KÖFTESİNİ DAHA İYİ TANITMAYI BAŞARABİLİR”
Peki, Düzce köftesi sizce neden gerektiği kadar tanınıyor mu?
Burada bizim lokanta olarak devam etmemizin payı vardır illa ama sadece köfteci olarak devam eden iki üç işletmemiz var. Bunlar da gerekli tanıtımı mı yapamadı, Yoksa yeni nesilde anlatım eksikliği mi var, bilemiyorum. Bir de ekonomik sebeplerle de ilgili olabileceğini düşünüyorum. Her yerde tavuk dönerciler patladı ve köfte gençlerimiz için pahalı bir yiyecek olarak görünmeye başladı.
Ama Tekirdağ köftesini, Akçaabat köftesini bilmeyen yok! Düzce Köftesi neden tanınmıyor?
Burada bizim şehirlerarası yollar da köftemizi tanıtmamamız bunun nedeni olabilir. Burada bizim gibi bu işi yapan buranın yerlilerinin de tanıtım için yeterli olmamış olabileceğini söyleyebilirim. Lokantacılar odası da elbette bir yönlendirme yapabilirdi ama bu arz talep meselesi. Biz bir standart oluşturmuştuk. Büyümeyi düşünmedik. Çünkü işin başında durabilmeyi istiyorduk. Yeni bir iş yeri açmaktansa işin başında durmayı, olanı kaliteyi korumayı tercih ettik. Belki yeni kuşaklar Düzce köftesini daha iyi tanıtmayı başarabilir.
“FAVORİ YEMEK DÜZCE KÖFTESİ..
6 YAŞIMDAN BERİ HEP DÜZCE KÖFTESİ YERİM”
Favori yemeğiniz nedir?
Et yemeklerini çok severim. 56 yaşındayım ve 6 yaşımdan beri her gün dükkana geliyorum. Her gün severek Düzce Köftesi yiyorum. Sağlık açısından biraz azalttım son zamanlarda ama yemeye de devam ediyorum.
Karalama açısından söylemiyorum ama yollarda bazı firmalarda duruyorum köfte yemek için. Onların köftesi de lezzetli, fakat bu işi yaptığım için anlıyorum ki, köftenin yarısı ekmek, çin tuzu, kuyruk yağı vs. barındırıyor. Biz baharatını dahi az koyuyoruz etin tadını bozmasın diye. Sıcakken daha güzel olduğu için paket servisi yaptığımızda müşterilerimize dükkanımıza gelip sıcak sıcak yemelerini öneriyoruz. Tabi köftenin yanında şırayı da unutmamak gerekir.
“LEZZETİMİZİ KORUYORUZ”
Belli bir müşteri portföyünüz var mı? Onlar neden sizi tercih ediyorlar?
Biz esnaf lokantasıyız, bizim işimiz öğlen olur. Müşterilerimizin %90'ı sürekli müşterilerimizdir. Ben son senelerde çokça Düzce dışında gezdiğim için bizim tarzımızda yerel lezzetleri koruması gereken lokantalar da bir azalma, bir hizmet düşüklüğü olduğunu görebiliyorum.
Düzce'de biz bunu titizlikle korumaya çalışıyoruz. Tercih edilmemizin sebebi budur, diye tahmin ediyorum.
Peki siz Düzce'de Rumeli Kebap dışında, hangi meslektaşınızda yemek yiyebilirsiniz?
Burada üç-dört meslektaşımızla aynı işi yapıyoruz, onları hiçbir zaman da rakip olarak görmedik, hep iyi ilişkiler içerisinde olduk. Onlar da Düzce'nin eskileri ve bizimle aynı tarzda hizmet verdikleri için hepsini tercih edebilirim.
Yani çarşıda lokanta tarzına 80'de de ben dönüştürdüğüm için, birçok işte öncülüğü ben yaptığım için farklı bir şey yaptıklarını sanmıyorum ama onlarda bu işi yaptığı için elbette kaliteyi tutturmuşlardır.
“GENÇLERE PAHALI GELİYORUZ”
Düzce'nin eski kuruluşlarından biri olarak eski Düzce'yi ve yeni Düzce'yi nasıl görüyorsunuz?
Ben devraldığımda Düzce'nin nüfusu daha azdı ama Düzce'de ki sosyal yaşam daha iç içeydi. Bizim müşteri portföyümüze de o zamanlar ekonomik şartlar daha iyi olduğu için çok daha iyi hizmetler verdik.
Ama şu son 7-8 senedir ekonomik zorluklar her şeyi olduğu gibi bizi de etkiliyor. Gençlere hitap edemiyor, pahalı geliyoruz.
“DÜZCE'NİN EN BÜYÜK SORUNU KİMLİK”
Sizce Düzce’nin en büyük sorunu ne?
Düzce'nin en büyük sorunu kimlik diye düşünüyorum.
Düzcelilik, Türkiyelilik demekti. Depremle beraber bu çok büyük bir erozyona uğradı. Toparlanmak zor oldu, oluyor da hala. Okumuş cahillerin çoğaldığı ve ne yapıp ettiğini bilmeyenlerin barındığı çok geniş bir kesim var. İşimiz çok zor.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Yeni nesil artık gençlere yönelik ve daha titiz bir davranış içerisinde olacaktır. Doğalı koruyacak, hizmeti yine en iyi şekilde sürdürecek ve geliştirecektir.
***********
ALİ CAN BARUT:
“81 yıldır bu imajı korumak gerçekten zor!”
Gazete burasıdüzce: Sizi de tanıyabilir miyiz?
Alican Barut : Ben Alican Barut. Ramazan Şaban Barut'un Oğluyum. Rumeli Kebapta kuşak Oluyorum. 9 Eylül Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümü mezunuyum. 1990 yılında Düzce'de doğdum.
Siz bu işi nasıl görüyorsunuz?
Bizim lokantamızın çok önemli özellikleri var. Müşteri portföyümüz oluşmuş durumda. Sağlıklı ve hijyenik hizmet veren bir kuruluş imajımız var. Şimdi böyle bir işletme kurmak çok zor, bu imajı sağlamak çok zor. Oldukça uğraş ister. Ben misafirlerime 1933 dediğim zaman inanamıyorlar. 81 yıl boyunca bu imajı korumak gerçekten zor bir şeydir. Müşteriye kaliteli hizmeti 81 yıldır sunan özel bir işletmedir, Rumeli Kebapçısı.
“KALİTEYİ VE DOĞALLIĞI KORUMAK İLK ÖNCELİĞİMİZ”
Siz bu işletmeyi nerelere taşımak istiyorsunuz?
Kaliteyi ve doğallığı korumak ilk önceliğimiz. Sonrası için iki seçenek var. Ya franchising başlatıp her yere yayılıp kaliteyi düşünürsünüz ya da bunun yerine insanların uğrayabileceği merkezi yerlere 3-4 işletmeyle, Düzce köftemizi, Rumeli köftemizi tanıtmayı düşünürsünüz. Ben ikinci seçeneği tercih ediyorum.
Peki Rumeli Kebapçısı markasını Türkiye'ye yaymak istemez misiniz?
Kim istemez ki İstanbul, Pendik'te bir şubemiz daha olsun. Ama kaliteyi bozmamak çok önemli bizim için. Bu konu da kendimi biraz daha geliştirmem gerekiyor öncelikle. Öncesinde de dediğim gibi sonra bu kaliteyi merkezi yerlerde yine başında biz durarak tanıtabiliriz.
“CİĞERİMİZ, KÖFTEMİZ, TULUMBAMIZ...
TÜRKİYE'NİN EN ÖNDE GELEN LEZZETLERİNDEN..”
Rumeli Kebapçısı'nda en sevdiğiniz yemek nedir?
Dünya genelinde 18 ülke gezdim, 16 senelik yelkenciyim. Yurt dışında birçok yarışta bulundum, 6 senedir de antrenörlük yapıyorum. Ciğerimiz, işkembe çorbamız, dönerimiz, köftemiz ve tulumba tatlımız Türkiye'nin, en önde gelen lezzetlerindendir, diye düşünüyorum.
Peki siz yemek yapmayı biliyor musunuz?
Biliyorum ama çok da profesyonel değilim açıkçası. Yüzlerce kişiye bir anda yemek yapamam diye düşünüyorum. En iyi yaptığım yemek de fesleğen soslu makarnadır.
Düşündüğünüz yeniliklerden biraz daha bahseder misiniz?
Buraya getirmek istediğim yenilikler var aslında. Mesela kuzu şişimiz var, çöp şişimiz neden olmasın, neden fesleğen soslu makarna da sunmayalım diyorum.
Fakat burada çok hızlı bir sirkülasyon var. Buraya gelen müşterinin önüne bir dakika içinde yemeği gelir, iki dakika içinde de müşterimiz yemeğini yer ve buradan memnun bir şekilde ayrılır. Bu sirkülasyonun hızlı olması nedeniyle maalesef şu an ki şubemiz mutfağa sipariş alınıp hazırlanıp getirilmesine uygun değil.
“EN DOĞAL HALİYLE KALİTEYİ SUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Son olarak neler söylemek istersiniz?
4'ncü kuşak olarak bu restoranda ilk olarak düzeni, doğallığı korumayı hedefliyoruz. En kaliteli ürünleri, sebzeleri yemeklerimizde sunmaya devam edeceğiz. En kaliteli zeytinyağlarıyla yemeklerimizi yapmaya devam edeceğiz.
Kırk yıllık bir kasabımız var, etlerimizin hepsi kaliteli besi hayvanlarındandır. Çalışan kadromuzun babaları da bizlerle çalışıyordu. Onlar da kuşaktan kuşağa bizimle beraber bu işi yaptılar. Hep aynı kaliteyi korumaya devam ediyoruz. Şu an bu kadar iyi olmamızın en önemli sebepleri bunlardır. Bunları korumaya devam edeceğiz.
Yorumlar (1)
-
önemsiz
13.11.2014 15:57sayın editör reklam-haber formatı maalesef çok uzun olmuş,, okuyucu istemez ve sıkılır,, daha dikkatli olun lütfen siz burası düzce siniz,, farkındalığınız var,, aman dikkat !
Yorum Yap