Çevre çok önemli..

Genç girişimcilerimizden Cem Doğan Cebeci, iş hayatında etkili olabilmek ve işlerin daha iyi yürümesi için çevrenin ne denli önemli olduğunu söylüyor.

Çevre çok önemli..
30.12.2014 - 14:20

 

   Gazete burasıdüzce'nin “Genç Girişimciler” köşesinin bu haftaki konuğu yeni hizmete giren Lavinya Cafe&Bistro'nun ve DO-RA YAPI Dekorasyon, Cebeci Baca ve Isı Sistemleri Solar Enerji Bölümü ve Merkez Sigorta Aracılık Hizmetleri'nin işletmecilerinden Cem Doğan Cebeci.

   Cebeci ile gerçekleştirdiğimiz keyifli söyleşide, kendisinin iletişim açısından belli bir eğitim aldığını ve bunun da iş dünyasında faydasını fazlasıyla gördüğünü ifade ederken, çevrenin de etkili olduğuna dikkat çekiyor.

   İşte Cem Doğan Cebeci ile söyleşimiz..

   Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

   Girne Amerikan Üniversitesi'nde Siyaset Bilimleri-Kamu Yönetimi bölümü mezunuyum, bu bölümü okurken aynı zaman da açık öğretim Anadolu Üniversitesi Sigortacılık ve Bankacılık okudum. Bu zaman diliminde yöneticilik ve liderliğe yönelik çeşitli sertifika programları ve kurslar aldım. Lisansım bitti, yüksek lisansa başladım. Uluslararası İşletme yüksek lisansına başladım. Bazı sebeplerle bu bölümdeki yüksek lisansı bıraktım, Konya Selçuk Üniversitesi Yönetim ve Organizasyon Yüksek Lisansına başladım ve bitirdim. Şu an 2 yıl önce başladığım Cebeci Baca ve Isı Sistemleri Solar Enerji Bölümü sorumluluğunu yürütmekteyim burada güneş enerjisinden elektrik üretimi yapan panellerin pazarlaması ve montajını yapıyoruz ve DO-RA YAPI Dekorasyon adı altında bir şirketimiz var, Bu Tesis'de dış cephe kaplama üretimi yapıyoruz. Bunu 1.5 yıl önce hayata geçirdik. Hala üretimimiz devam ediyor. Aynı zamanda mantolama uygulamalarımız var. Ve söve payanda, hepsinin üretimini de yapıyoruz. Stropiyer'den Asma Tavan'a kadar kaba inşaat hariç dekorasyonla ilgili kısımların hepsini yapıyoruz. Bunun dışında Merkez Sigorta adı altında bir dükkanımız var. 16 sigorta şirketiyle anlaşmalı olarak ev, araç, kasko, sigorta, trafik işleri, plaka çıkartma, ruhsat çıkartma işlerini yapıyoruz. Ve son 1-2 aydır da Lavinya'yla ilgili uğraşıyoruz. Burayı Ayşe Alkan ile birlikte açtık. Mutfak bölümü Ayşe hanımın sorumluluğunda ben ise dış işler ve eleman yönetimi ile ilgileniyorum. Başladık, şimdilik her şey güzel gidiyor. Herhangi bir açılış yapmadığımız halde övgüler alıyoruz. Yılbaşından sonra açılış yapmayı planlıyoruz. Reklamlara henüz girmediğimiz halde Lavinya Cafe & Bistro oldukça ilgi görüyor. Güzel duyumlar alıyoruz bununla ilgili ve mutluyuz. Açılışı yaptıktan sonra daha da iyi olacak inşallah.

“YENİLİKLERE AÇIK BİR İŞLETMEYİZ”

   Cafe açmaya nasıl karar verdiniz?

   Ayşe Alkan bizim aile dostumuzdur, Nefer Yapı Denetim'in sahibi sevgili Necati Alkan'ın eşidir. Oğlu Oğuzhan kardeşim Volkan'ın yakın arkadaşıdır. O vesileyle kendileriyle ailecek tanışırız ve tam burayı açma aşamasında bana geldiler ve bununla ilgili bir ortaklık teklif ettiler. Değerlendirdim ve bu teklifi mantıklı gördüm, böyle başladık. Yeniliklere açık bir işletmeyiz. Zaten tarzımızdan bu belli oluyor. Dekorasyonumuzu daha tamamlamamamıza rağmen güzel duyumlar alıyoruz.

   Çalışma ortamınız nasıl?

   Sıcak bir aile ortamı oluşturmaya çalıştık burada ve başardığımıza da inanıyorum. Burada çalışanlar aile gibi bir sorun olduğunda içlerine atmayıp, gelip benimle ya da müdüremizle paylaşıyorlar. Tabi ki sorunlar oluyor. Ama bir şekilde çözülüyor, çözüyoruz.

“RİSKİ SEVEN BİR İNSANIM”

   Gerek bu işinizde gerekse diğer işlerinizde kendinizde nasıl bir yetenek görüyorsunuz? Mesela iletişim gibi, yeteneğiniz varsa işlerinizde bunun bir etkisini gördünüz mü?

   Tabi ki. Okuduğum üniversitede iletişimle ilgili yeterince eğitim aldık. Aynı zamanda kurslarla da bunu destekledim. Okuduğum bölüm zaten direk yönetici yetiştiren bir bölüm. Daha çok resmiyete yönelik bir bölüm. Ama ben KKTC'de okuduğum süre içerisinde Emlak Danışmanlığı yaptım. Bir Emlak ofisim vardı. Hem okuyup hem çalıştım. Çalışmaya başladıkça gördüm ki aslında ticarete daha yatkın bir yapım var. Bu yüzden ticarete yöneldim. Tabi ki riski var. Riski de seven bir insanım. Memurluk bana çok yakın gelmedi o yüzden de ticareti seçtim. Burada babamın 30 yıllık bir sigorta şirketi var geldiğimde orada devam ettim. Aynı zamanda Yüksek Lisans da yapıyordum. Sonra Yasin Güreşir arkadaşım, kendisi makine mühendisidir. bir gün bana geldi, projesinden bahsetti ve DO-RA YAPI Dekorasyon işi böyle başladı. Projeyi araştırdık ve karlı gördük, bu yüzden bu işe girdim. Şu an 25 yaşındayım. Ve bu yaşıma kadar yapabileceklerimi asgari düzeyde yaptığıma inanıyorum, ilerisi için daha projelerim var inşallah onları da yavaş yavaş hayata geçireceğiz.

   Başka işlerle de uğraşıyorsunuz bu zamana gelene kadar hayatınızda ne tür değişiklikler oldu?

   Sakıp Sabancı'nın çok beğendiğim ve benimsediğim bir sözü vardır, "Her şeyin bir şeyini, Bir şeyin her şeyini bileceksiniz." Bence hayatta ve iş dünyasında başarının yolu bu. İş hayatımda daha önceden sahip olduğum tecrübelerimi kullandım. Ama fazla bir tecrübem yoktu 3-4 yıllık bir tecrübeydi. Bunun üzerine daha ekleyerek devam ettim. Çeşitli işler yaptığım için her türlü insan modeliyle tanışma fırsatı buldum. Bu yönden de kendimi geliştirdiğime inanıyorum. Bunun bana faydası şöyle oldu; insanlarla az çok muhabbet ettiğimde niyetlerinin ve görüşlerinin ne yönde olduğunu kestirebiliyorum. Buna karşılık şirket stratejimizi kullanmasını iyi bildiğimiz için pek sorunla karşılaşmıyoruz. İşlerimiz iyi gidiyor. İnşallah da böyle devam eder.

“GENÇ MÜSİAD VE TSO GENÇ

GİRİŞİMCİLER ÜYESİYİM”

   İş hayatınızın zorlukları ve size kazandırdıkları nelerdir?

   Bu konuda devlete yüklenebilirim. Biz bir işyeri açmaya kalktık yaşımız da 23 tü. Bürokrasi çok Türkiye'de. Vergi ve yaptırımlar konusunda bürokrasiler bizi çok zorladı. Ve bunları aşmak başlı başına bir iş. “Bir iş yapacağız” diyoruz ama o işin altyapısını hazırlamak ayrı bir iş. Bir işe baş koyduk, çok zamanımız alsa da bu engelleri tek tek aştık. Üstesinden geldik ve başardık. Bürokrasi konusunda zorluklar yaşadık. Bu duvarları aştık ama iş bitmedi. Babam Burhan Cebeci'nin burada bir çevresi vardı. Ona da buradan çok teşekkür ediyorum. Düzce'ye döndüğüm ilk zamanlar onun çevresi bana çok yardımcı oldu. Biraz da Düzce küçük olduğu için çevre çok önemli. Maddi manevi hep zorluklar oldu. Üstesinden gelmeyi bildik. Sevgili Cemal Aksan abimiz de hep yanımızdaydı. Ona da buradan çok teşekkür ediyorum.

   Güzelliklerinden bahsedecek olursak yeni insanlar tanıdım. Genç Musiad üyesiyim. TSO Genç Girişimciler üyesiyim. Ticari tanışmışlıklarımızı derneklere de taşıyıp Düzce'ye yararlı bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Güzellikleri bunlar.

“FİKİR VE ÖNERİLERE ÖNEM VERİRİM”

   İnsanlara sağladığınız olanaklar nelerdir?

   Çalışanı köle, madde gibi kullanmak hiçbir zaman aklımızda olmadı. İnsana insan gibi değer vermek aklımızda olduğu için de çok sorun ile karşılaşmadık. Bizim samimiyetimize inananlar bizimle kaldı. Babamın yanında 20 yıldır, 10 yıldır çalışan çalışanlarımız var. Mutlu olmasalar çıkarlardı. Bizimle çalışmayı sevdikleri için mutlu oldukları için bizimle beraberler. Çünkü insana insan gibi değer veriyoruz. Hoşgörü, saygı çerçevesini kaybetmedikçe onlar da mutlu oluyor, biz de mutlu oluyoruz. Bu şekilde hayatımızı, ticari hayatımızı,  iyi bir şekilde sürdürüyoruz. Çalışanlarımızın da fikirlerini ciddiye alarak onların işyerini benimsemelerini sağlamaya çalışıyoruz. Dinleyici bir insanım fikir ve önerilere önem veririm.

Cafede düşündüğünüz özel günler için bir planınız var mı?

   Yılbaşında canlı müziğimiz olacak. Yılbaşını burada geçirmek isteyen müşterilerimiz için. Tam oluşturamadık ama bir menümüz olacak. Değişik sürprizlerimiz de olacak.

“UYUŞTURUCU VE BONZAİ’Yİ TEMİZLERSEK,

DÜZCE GÜZELLEŞECEKTİR”

   Düzce'nin sizce en büyük sorunu nedir ve çözüm önerileriniz nedir?

   Öncelikle uyuşturucu ve bonzaiyi temizlersek, Düzce güzelleşecektir. Gece saatinde öğrenciler bunlar yüzünden gezemiyor. Bu sorunlar halledebildiğimiz zaman huzuru sağlayacağız. GEL-DER (Düzce Genç Eller) derneğini kurduk yakın bir tarihte Düzce Gençleri ciddi projelerimiz var ve hayata geçireceğiz inşallah. Valimizin ve Belediye Başkanımızın da yanımızda olacağını düşünüyoruz. Adım atabileceğimiz noktalarda işler yapıyoruz. Ciddi adımlar atacağız. Gerekli zamanlarda ihtiyaç sahibi ailelerimize de yardımlarımız devam ediyor.

“ÖĞRENCİLER, BARINMA

KONUSUNDA SIKINTI ÇEKİYOR..”

   Son olarak söylemek istedikleriniz?

   Düzce depremden sonra yeniden inşa edilebilme imkanı buldu. Bunu Sakarya gerçekleştirdi ama Düzce gerçekleştiremedi. Depremin izlerini silemedi hala. Depremden kalma binalar moloz yığınları var. Bunları görmek bile insana depremi hatırlatıp, üzüntü duymasına sebep oluyor. Bunları kaldırıp Düzce'yi güzel bir yaşam merkezi haline getirebiliriz. Öğrenciler de barınma konusunda sıkıntı çekiyor. Her yerde olduğu gibi Düzce'de de fırsatçı insanlar var. Kira ve diğer konularda suistimale uğruyor öğrencilerimiz.

   Öğrenci, bir şehir için çok önemli. Belediye Başkanımız da öğrencilere yönelik çalışmalar yapacaktır, diye düşünüyorum.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Burası Düzce Gazetesi (www.burasiduzce.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.