Bu haftaki konuklarımızdan biri DearDorArt Sanat Atelyesinde drama eğitmeni olarak görev yapan Buse Kapoğlu.

   Kapoğlu ile gerçekleştirdiğimiz keyifli röportajda çalıştığı ortamı bize şöyle aktardı; “Burası her yerinde sanat olan bir atelye… Bir odasından keman, bir odasından piyano, bir odasından gitar sesleri, bir odasından doğaçlama sesleri kulağınıza çalınırken, bir odasından gelen boya kokusunu içinize çekebilirsiniz. Arada uçuşan küçük balerinlerimiz var bir de…”

   Gazete burasıdüzce: Sizi tanıyabilir miyiz?

   Buse Kapoğlu: Ankara doğumluyum. İlkokul ve ortaokulu Ankara'da okudum. Orta son sınıfa geçtiğim yıl Düzce'ye yerleştik. Düzce Mustafa Kemal İlköğretim Okulundan mezun oldum.

   Lise eğitimimi Düzce Süper Lisesinde tamamladım. Üniversite eğitimimi ise İstanbul Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi Bölümünde tamamladım. Üniversite hayatım boyunca oyunculuk eğitimi aldım. Mezuniyetimden sonra profesyonel olarak eğitimini almış olduğum bu meslek alanında hem kamera önü hem sahne hem de kamera arkasında yani bu işin mutfağında aktif olarak çalışmaya başladım.

“BAZI DİZİLERDE ROL ALDIM”

   Görev aldığınız projelerden bahsedebilir misiniz bize?

   2008 yılı ve devamında çeşitli dizi yapımlarında oyuncu olarak rol aldım. Bunlardan bazıları “Yağmurdan Kaçarken”, “Osmanlı Tokadı” ve “Güzel ve Çirkin”dir.

   Çeşitli kozmetik ve giyim markalarının reklam yüzü olarak fotomodellik alanına ilişkin çalışmalarım da oldu. Birçok projede yapım koordinatörü olarak görev aldım.

   Beykent Üniversitesi organizasyonu ile sahneye koyulan “Kırık Testi” adlı tiyatro eserinin hazırlanmasında reji kısmında görev aldım.

   Drama Eğitmenliğine nasıl başladınız?

   Her şey üniversitede 3'ncü sınıfta iken Oyunculuk Bölüm Başkanı Önder PEKER'in asistanlığını yaparken drama ile tanışmamla başladı. Değerli hocam sayesinde tiyatro ve dramanın eğitimin üzerindeki önemin farkına vardım. Dramanın, tiyatronun bir alt aşaması olduğunu öğrendikten sonra drama öğretmenliği için gerekli araştırmaları yaptım. İstanbul Drama Derneğinde Yaratıcı Drama Eğitimi Sertifika Programına katıldım ve başarılı bir şekilde eğitimi tamamlayıp sertifikamı aldım.

   İstanbul Drama Derneğinden aldığım Yaratıcı Drama Eğitimi Sertifikası ile aynı zamanda İstanbul Modefen Kolejinde profesyonel Drama Eğitmenliği yaptım. Ayrıca bir dönem talep üzerine şahsıma ait drama atelye çalışması yaptım.

“DRAMA VE TİYATRO BİRBİRİNİ TAMAMLAR”

   Drama nedir? Tiyatro ile arasındaki farkı bize kısaca anlatabilir misiniz?

   Drama kişisel gelişime yönelik, yaratıcılığın malzemesini arama yönünde interaktif bir süreçtir. Drama da hem eğitsel hem sanatsal hedefler vardır. Tiyatrodan ayrılan en belirgin özelliği de bunlardır aslında; Tiyatro gösteriye yönelik, sanatsal yönün önde olduğu ve amaçlandığı eğitici yönün ikinci planda değerlendirildiği oluşumlardır. Dramada ki gibi ilk amaç kişisel gelişim değildir; oyuncu, dekor, kostüm tamamen sanatsal bir amaca ve onun izleyiciye ulaşmasına yöneliktir. Drama ve tiyatro hem birbirinden farklı ama birbirini tamamlayan iki ayrı daldır.

“HERKES BÜYÜK BİR ÖZVERİ İLE ÇALIŞIYOR..”

   İstanbul'da hayatınızı sürdürürken ve mesleğiniz düşünüldüğünde İstanbul bu işin kalbi iken Düzce'ye dönmeye nasıl karar verdiniz?

   Bu sektörde çalışan birçok kişi bu soruya aynı cevabı veriyordur ama biz gerçekten birbirine bağlı birbiri ile iletişim içinde olmayı seven bir arada olmaktan keyif alan bir aileyiz. Çalıştığımız sektör ise; içinde olmayanlara ışıltılı, masal diyarı gibi görünebilir ama bir de madalyonun öteki yüzü var. Ben uykusuz geçen günlerden, ne yediğini unuttuğun anlardan bahsediyorum. Sektörün her alanında, oyuncusundan ışıkçısına, kostümcüsüne, makyözüne, yönetmenine kadar herkes ama herkes büyük bir özveri ile çalışıyorlar inanın. Ayrıca bu tempo yeri geldiğinde sağlığınızı etkilemeye başladığında gelecekte bu alanda daha verimli olabilmeniz için küçük  “es”ler  vermeniz gereken bir tempodur. Ben de bu “es”lerden birini vermek için geldim Düzce'ye. Biraz aile sıcaklığı, biraz memleket havası, biraz da yalnız kalmak için…

“DearDorArt SANAT ATELYESİ’NDEN

BÜYÜK KEYİF ALIYORUM..”

   DearDorArt Sanat Atelyesi İle tanışmanız nasıl oldu?

   Tesadüf oldu biraz. Görüşmeye gelirken bu kadar sıcak ve bu kadar drama eğitimine uygun bir ortam ile karşılaşacağımı düşünmemiştim. Ama sizin de gördüğünüz gibi burası her yerinde sanat olan bir atelye… 

    Bir odasından keman, bir odasından piyano, bir odasından gitar sesleri, bir odasından doğaçlama sesleri kulağınıza çalınırken, bir odasından gelen boya  kokusunu içinize çekebilirsiniz. Arada uçuşan küçük balerinlerimiz var bir de…

   Son üç aydır DearDorArt Sanat Atelyesinde drama eğitmeni olarak çocuk ve yetişkin grupları ile çalışmalar yapıyorum. Atelyemiz, yaş grubuna göre etkinlikler yaptırdığım iki saatlik çalışmalardan oluşmaktadır. Drama gerçek bir kişisel gelişim yoludur ve mutlaka her yaş grubunun sosyal ve profesyonel hayatında ihtiyacı olduğu eğitimleri içerir. Bildiğiniz gibi bu eğitimin önemi Milli Eğitim Bakanlığımız tarafından da kabul edilmiş ve okullarımıza ders olarak konulmuştur ve konuya ilişkin çalışmalar da halen devam etmektedir.

   Memleketimde böyle oluşumların olması beni gerçekten mutlu ediyor. O yüzden Atelyeden iki kat daha keyif alıyorum.

   Bana Düzce'de bu imkanı sağlayan DEAR DorArt Sanat Atelyesi'ne teşekkürlerimi sunuyorum.

   Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz?

   Drama hayatın her alanında gerekli… Duygu ve düşüncelerimi ifade etmeme vesile olan burasıdüzce Gazetesine teşekkür ediyorum. Okurlarınızın da DEARDorArt Sanat Atelyesi'ne uğrayarak Drama Atelyemiz hakkında bilgi almalarını tavsiye ediyorum.