İnsanlar ne yazık ki emeğin değerini bilmiyor!

Profesyonel fotoğraf sanatçısı ve reklam yönetmeni Orçun Togan, “İnsanlar ne yazık ki emeğin değerini bilmiyorlar. Sonuçta insanlar için çalışıyoruz ve bunun da kıymetinin bilinmesini istiyoruz” diyor.

İnsanlar ne yazık ki emeğin değerini bilmiyor!
24.02.2018 - 11:53

   İstanbul'da Türk sinemasının usta isimlerinden eğitim alma fırsatı bulmuş,  kameramanlık yaparak başladığı meslek hayatında birçok yapım şirketinde yönetmenlik deneyimi yaşayarak, tecrübelerini memleketinde sürdürmek için geri dönen profesyonel fotoğraf sanatçısı ve reklam yönetmeni Orçun Togan bu haftaki “İçimizden Biri” köşemizin konuğu.

   Togan ile sektöründe yaşananlar, zorlukları, önerileri ve gerçekleştirmek istedikleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

“KAMERAMANLIKLA BAŞLADI FİRMA KURDU”

   Kendinizden kısaca bahseder misiniz?

   Düzce doğumluyum. Depremin hemen ardından Türker İnanoğlu'nun depremzedeler için gerçekleştirdiği TÜRVAK sinema televizyon eğitim merkezinde eğitim gördüm. Aynı zamanda orada okurken, ‘Erler’ filminde kameramanlık yapmaya başladım. Bir süre Star TV’de çalıştım. Daha sonra Ay Yapım'da görüntü yönetmeni, Bin Volt'da ajans prodüktörü ve birçok yapım şirketinde farklı pozisyonlarda görev aldım. En son uzun bir süre İstanbul'da kendi firmamda reklam ve klip yönetmenliği yaptım.

   Mesela İskender Paydaş ‘Arap Saçı’ klibinin yönetmenliği ben yapmıştım. Üç yıl önce İstanbul’un kaos hayatından bıkıp, işimi de burada ilerletmek adına Düzce’ye geri döndüm. Bir süredir burada kendi ismimle kurduğum firmamda fotoğraf ve video üzerinde çalışıyorum. Bununla birlikte çeşitli projeler üzerinde de çalışmalar yürütüyorum. Boş zamanlarımda gezmeyi, kamp yapmayı ve motosiklet kullanmayı seviyorum. Eşimle birlikte vakit buldukça farklı ülkelere motosikletle turlar düzenliyoruz.

“KORSAN FOTOĞRAFÇILAR İŞLERİMİZİ OLUMSUZ ETKİLİYOR”

   Bu işin zorlukları nelerdir? Bugüne kadar yaşadığınız zorluklar nelerdir?

   Piyasada korsan çalışan çok fotoğrafçı var. Bunlar doğal olarak amatör ve ucuza işler yapıyorlar. İnsanlar da işi verirken kaliteyi bilmeyip sadece fiyata göre karar verdikleri için sonra pişman olabiliyorlar. Bu durum da bizim işlerimizi olumsuz etkiliyor.

   İnsanlar bu işi hafife alabiliyorlar. Düğmeye bastı çekti şeklinde bile düşünenler var. Hâlbuki her işte olduğu gibi bu işte de büyük riskler var. Sadece fotoğraf çekme değil, devamında masa başında işleme süreçlerimiz var. Asıl önemli olan kısım da bu aslında. Mesela renk düzenlemeleri, baskı kalitesine uygun hale getirme, reklam konusunda müşterinin algısına hitap eden çalışma düzenlemeleri gibi birçok sürecimiz var.

   Bununla birlikte insanların kendi sözlerini tutmamaları ve konuşulan şeyleri daha sonra dikkate almamaları Düzce’de yaşadığımız en büyük sorun.Bu durum bizi  maddi zarara uğratıyor. İnsanlar emeğin değerini bilmiyorlar ne yazık ki. Sonuçta insanlar için çalışıyoruz ve bunun da kıymetinin bilinmesini istiyoruz.

“HEM BEYNİNİZİ HEM VÜCUDUNUZU YORMAYA HAZIR OLUN”

   Bu işe ilgi duyan ve bu alanda çalışmaya hevesli gençlere önerileriniz var mı?

   Bu işi gerçekten yapmak isteyenler başka hiçbir şey yapmamalı ve özel hayatlarından fedakarlık etmeliler. Hem beyninizi hem vücudunuzu yormaya hazır olun.

OSMANLI PİRİNCİ BELGESELİ

   İlgilendiğiniz proje alanları nelerdir?

   Yakın zamanda Kültür Bakanlığına bir belgesel projesi verdim. Proje Konuralp'te üretilen, 'Kasaba Pirinci' diye de anılan 'Osmanlı Pirinci Belgeseli' ile alakalı olacak. Kültür Bakanlığından destek alabilirsek Nisan ayı ortalarında belgesel çekimlerimize başlayacağız. Bu belgeselde pirincin nasıl üretildiğine, çeltik üreticisi köylülerin emeklerine ve yaşamlarına yer vereceğiz. Bu proje Düzce ve Konuralp'in tanıtımı açısından da büyük önem taşımaktadır. Bildiğim kadarıyla Düzce'ye tanıtım filmleri ve televizyon programları dışında, buraya ait birebir çekilmiş bir belgesel bulunmuyor. Bu nedenle bu projenin Düzce için ayrı bir yeri olduğunu düşünüyorum.

“DÜZCE ESNAFI FOTOĞRAF SERGİSİNDE BULUŞACAK”

   Bununla birlikte önümüzdeki aylarda bir fotoğraf sergisi planlıyorum. Bu serginin ana teması Düzce esnafı olacak. Portre fotoğraflarından oluşacak sergide, eski ve yeni esnaflar yer alacak. Umarım bu konuda Düzceli esnaflardan destek alabilirim. Bu sergideki amaç Düzceli için bir arşiv oluşturmak.

MOTOSİKLET ÜZERİNDE AVRUPA TURU

   Gezmeyi sevdiğinizi söylediniz, bir sonraki rotanız neresi?

   Eşimle birlikte motosiklet üzerinde olmayı çok seviyoruz. Geçtiğimiz yıl Düzce'den çıkıp bütün İtalya'yı gezdik. Birçok deneyim yaşadık, farklı insanlar tanıdık. Bunun vizyonumuzu geliştirmek adına büyük etkisi oldu. Bence herkes maddi imkanları doğrultusunda, farklı yerler, farklı insanlar, farklı hayatlar tanımayı amaç edinmeli.

   Yine bu yaz motosikletle Düzce’den çıkıp, Yunanistan üzerinden bir Avrupa turu planlıyoruz. Bir ay sürecek bu tur için hazırlıklara şimdiden başladık. Aynı zamanda en büyük isteğimiz bu gerçekleştirdiğimiz turların masraflarını belirli projeler yoluyla en aza indirmektir. Bu turumu projelendirmek için de yakında bir çalışmamız olacak.

“KALDIRIM PARKLARI EN BÜYÜK SORUN”

   Sizce Düzce'nin en büyük sorunu nedir?

   Beni nedense en çok rahatsız eden durum araçların kaldırım üzerine park etmeleri. Bu sorun çözülmesi gereken büyük sorunlardan biri. Bunun dışında Düzce'de insanlar gelişime ve değişime açık değiller. Özellikle eğitsel ve kültürel anlamda çok eksiklerimiz var. Bu durumda insanları kendi içine kapanmaya ve strese mahkum ediyor. Hatta böyle etkinlikler yapıldığında bile çok fazla ilgi gösterilmediğini düşünüyorum.

“DAHA ÇOK PROJE ÜRETİLMELİ”

   Düzce çok iyi bir konumda yer alsa da bir turizm bir kenti olma yolunda büyük eksiklerin olduğunu düşünüyorum. Turizm çalışmaları sadece birkaç fuara gidip broşür göstermekle olmaz. Turizm alanları insanlara daha etkili şekillerde tanıtılmalı, daha çok proje üretilmeli. Özellikle doğa turizmine çok açık bir kentte yaşıyoruz ve büyük şehirlere çok yakınız. Bu özelliklerimizi kullanabilmek çok önemli. Ama ne yazık ki bu avantajlarımızı kullanamıyoruz. Umarım yakın zamanda bu alanda bir şeyler değişir.

   Son olarak Düzcelilere söylemek istedikleriniz nelerdir?

   Gelişime ve değişime açık olun. Bunun için önce siz adım atın. Kendini değiştiren dünyayı değiştirir.