- 20.09.2023
- (2)
Bir vatandaşa sorsanız; “Düzce Üniversitesi’nde kurulu düzeni ve yerleşmiş bir diyabet ünitesi olan Profesör Dr İlknur Arslanoğlu neden deprem bölgesinde diyabet kampı yapmaya gitti?” diye, olasılıkla böyle doktorlar var mı der. Elbette varız, varolmaya da devam edeceğiz. İlknur hoca ile aynı kuşaktanız. “Çalı Kuşu” kuşağı. Takdir beklemeden, sosyal medyada salınmadan, çok uzun yıllara dayanan sabırla, ortalama bir gelirle, halk sağlığını, çocukların sağlığını, geleceği kurgulamaya çalışan FERİDE’leriz biz. “Aksiyonu boş hayale tercih eden ve İstanbul'daki refah ve saadetlerini bırakarak kendi istekleriyle Anadolu'yu uyandırmaya gelen” aydın Feride’yiz. Hocama Kahramanmaraş’ta neler yaptığını sordum ve yanıtlarını 3 bölüm halinde sunmaya karar verdim.
Deprem bölgesine ne zaman ve nasıl bir organizasyonla gittiniz?
Deprem bölgesine Ağustos’un ilk haftasında gittik. Hazırlıklarımıza etkinliğin ağırlık derecesine göre çok geç başlayıp çok kısa sürede tamamladık. Ancak tam bir ay süren bu hazırlık süreci çok yoğun ve dinamikti. Duyuru hazırlanması, yayınlanması; resmi yazışmalar; başlayan başvuruların ve aile sözleşmelerinin takibi; programın ve görevli listelerinin hazırlığı; bölgedeki en üst düzeyden başlayarak yetkililerle sürekli iletişim ve çevrimiçi eğitim-hazırlık toplantıları; mekan, alt yapı, hizmet ve malzeme gereksinimlerinin tespiti ve temini aklıma gelen örnekler…Sonra o gün geldi, diyabet hemşirelerimiz Figen Akçalı, Elif Şahin, ben ve emekli psikiyatri uzmanı-yazar eşim Kaan Arslanoğlu özel aracımızla yola koyulduk. Deneyimli spor hocası, kendisi de kamplarda yetişmiş bir diyabetli olan Abdullah Bahçekapılı da İstanbul’dan gelerek kampımıza destek verdi (Resim 1).
Resim 1: Diyabet kadrosu Kahramanmaraş’ta
Aşırı sıcak havaların hüküm sürdüğü yaz aylarında bu etkinlik daha da anlamlı görünüyor ne dersiniz?
Evet, gerçekten aşırı sıcaktı. Ama Kahramanmaraş’ın akşamları, özellikle açık havadaysanız çok güzel. Tatlı bir esinti, bazen oralıların deyimiyle “deli bir rüzgar” çıkıyor, çok güzel serinletiyor. Ayrıca çocuk gelişim uzmanlarımızın fikriyle bir gün su savaşı yaptık çimenlerin üzerinde, çok zevkliydi. Tüm bunlara rağmen sıcak, karşılaştığımız en önemli zorluktu.
Maraş’ta nerede kaldınız ve diyabet okulu kapsamında ne tür etkinlikler yaptınız?
Aslında biz bu kampı yapmaya karar verdiğimizde konteyner veya çadır kent formatını bile göze almıştık. Mart ayında deprem bölgesine eşimle yaptığımız kısa ziyarette arabamızda uyumuştuk. Ama mesela millet bahçesi olan ve Kırgız çadırlarıyla bezenmiş alan aklımızda olumlu bir imaj olarak kalmıştı. Mart ayında orada Kızılay’ın dev bir mutfağı vardı, günde binlerce kişiye yemek çıkan. Ancak şanslıyız ki buna gerek kalmadı. O zaman bizimle ilgilenmiş olan Kızılay gönüllüsü genç Erdem Onur’la organizasyona başlarken yaptığımız görüşmede bazı resmi binaların kullanılabileceği bilgisini aldık. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkilileriyle yaptığımız görüşmelerde “Çocuk Evleri Sitesi”nde karar kıldık. Bu tesis devlet gözetimine muhtaç çocukların konuk edildiği, eskinin yurt kavramından ev kavramına geçilmesiyle oluşan komplekslerden biri. Depremden sonra buranın konukları geçici olarak Bursa’ya gönderilmiş (giderken bazıları orada yetiştirdikleri tavuklarını bile götürmüşler). Yine geçici olarak resmi görevliler kalıyordu, bizim için boşaltıldı. Çok geniş ve güzel bir yeşil alan içinde sevimli ve konforlu bir idari bina bulunuyor (Resim 2).
Bunun içinde konferans salonu, büyük bir mutfak, tam teçhizatlı birçok ofis odası mevcut. Alanda iki büyük spor sahası, kameriyeler ve banklar var. Ve asıl konutlar toplam altı adet, ikişer katlı, üst katta üçer oda ve banyo tuvaletleriyle 9-12 çocuğu barındırabilen, alt katta bir-iki idari oda, geniş, kanepelerle döşenmiş bir salon ve bir mutfak var (Resim 3).
Mutfakta yemek masası, buzdolabı, bulaşık makinesi mevcut (Resim 4). Yapılar gayet estetik, müstakil ev görünümünde. Depremde hiç zarar görmemiş, sağlam, oturaklı binalar. İki Düzceli ve iki bölgeden hemşiremiz yatılı çocukları eşit olarak paylaştı ve bu binalarda kaldılar. Biz ise tesiste yatak kapasitesini kullanmamak için eşimle çok yakın bir otelde kaldık. Gitmeden önce otelden yer ayırmak istediğimizde internette tüm oteller dolu görünüyordu ve gerçekten konforu çok yetersiz bir otele razı olmak zorunda kaldık. Ama gidince gördük ki lüks otel zincirlerinden birinin oradaki oteli müsaitti ve fiyatı internette göründüğünden çok daha düşüktü.
Resim 2: Bakımlı idari bina
Resim 3: Çocukların kaldığı evler
Resim 4: Çocuklar kahvaltılarını hazırlıyorlar
Yorum Yap