- 8.05.2023
- (1)
Düzce’de 25. yılını dolduran bir akademisyen olarak hava kirliliği sorununu hep en önemli sağlık tehdidi olarak ele aldım. Hala en havası en kirli 10 il içindeyiz, hala hep bıktıran “ÇANAK YAPIDAKİ COĞRAFİK KONUM” açıklamasıyla oyalanıp duruyoruz. Seçimleri fırsat bildim, sorularımı hazırladım ve sırasıyla yanıtları aldım.
*
İlk yanıtı sevgili Fethi hocamdan, Vatan Partisi adına aldım. Fethi hocam zaten yıllardır hava kirliliğine karşı platformlarda ve son olarak Yeşil Düzce Derneği’nde birlikte çalıştığımız sıkı bir çevreci. Düzce’yi iyi tanıyan bir siyasetçi olarak şehrin yerleşim yerinin değişmesi, sanayi işletmelerinin sıkı şekilde denetimi ve doğalgazın yaygınlaşması için gereken önlemlerin alınmasının zorunlu olduğunu bildirdi. Dikkat çeken cümlesi “Düzceli hemşerilerim ya sistemin partilerine, kömürün, bacanın dumanına oy verecek ya da temiz havaya oksijene oy verecek” idi.
*
Düzceli’nin Kıvırcık Saçlı Ablası İyi Parti’li Aslıhan Tüysüz de kapsamlı bir yanıt verdi. Sevgili Aslıhan Tüysüz Fethi hoca’nın önerilerine ek olarak, toplu taşımanın yaygınlaşması, devlet kuruluşlarının bir kampüs anlayışıyla topluca ve kolay ulaşılabilir bir alanda toplanması gerektiğini vurguladı. Beni en çok “Şu an Millet İttifakı 2.sıra milletvekili adayıyım, seçilsem de seçilmesem de bu sorun hepimizin sorunudur ve ivedilikle çözümü için elimden gelen desteği vermeye hazırım” yanıtı etkiledi.
*
Halen Yeşil Sol Parti’nin İl Başkanı olarak görev alan Ulviye Dikmen ablam “Yeşili Yok Eden Düzene Karşı” bir söylemle kendisinin ve partisinin “yeşil doğa” felsefesini açıkladı. Sait Faik Abasıyanık’tan “Son Kuşlar” öyküsünde yer alan pasajı bizlere hatırlattı; "Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikayesi." Bertolt Brecht'in sözleriyle de mesajını tamamladı; "Mücadele edenin kazanması kesin değildir ama mücadele etmeyen daha baştan kaybetmiştir."
*
MHP milletvekili Sayın Ümit Yılmaz hızlı sanayileşme ve kentleşmenin hava kirliliğine yol açtığını, sıkı denetimin gerektiğni belirtti. “Ayrıca konu hakkında ilgili bakanlıklara verdiğimiz üç adet yazılı soru önergesi ve alınan cevaplar TBMM nin adımıza kayıtlı sayfasında mevcuttur. Dileyen herkesle paylaşabiliriz” yanıtıyla milletvekilliği sürecinde hava kirliliği konusuyla ilgilendiğini vurguladı.
*
Saadet Partisi il başkanı Birkan Mertol da Yeşil Düzce Derneği’nde birlikte çalıştığım saygıdeğer bir siyasetçi ve hava kirliliği konusunda çok duyarlı. Diğer katılımcılara ek olarak o daha çok Düzce’de ve çevre yollarda yapılacak düzenlemelerin trafik kirliliğini azaltabileceğini vurguladı. Konuralp bölgesinin şehrin akciğerleri olduğunu ve yüksek yapılarla bu işlevin bozulduğunu aktardı. Benim de Düzce’de hava kirliliğini engellemek adına çok önemsediğim saptaması şöyleydi; “Düzce’de yeni kurulacak fabrikalar konusunda çok titiz bir çalışma yapılmalı hava kirliliği ve karbon emisyonu üretecek firmalara izin verilmemelidir. Daha önce kurulan fabrikalar çok sıkı denetime tabi tutulmalıdır.”
*
Kişisel olarak tanımasam da Sol Parti adayı Dilara Kurtuluş’tan gelen öneriler de bölgeyi tanıdığını düşündürdü. Sanayi tesislerinin bölgemiz için yarattığı riskleri ele alan yanıtını “Mevcut toz/partikül üreten tesislerin yerleşim yerlerine yakın kurulumu zaten mevcut yasalarımızca da uygun olmayan bir husustur. Bu durum uzun yıllardır iktidarlar tarafından bilinerek gözlerden kaçırılmaya çalışılmakta ve ihmal edilmektedir.” diyerek özetledi. Hava kirliliği sorununu halkın tartışmasına açmanın kanallarını yaratmanın önemli olduğunu bildirdi.
*
Evet Düzce’mizin hava kirliliği sorunuyla yakından ilgilenen ve bu açıdan da sık sık Düzce’lilerin sözcülüğünü yapan, bu alanda bilimsel yayınlar yapan, yaptıran bir akademisyenin seçim öncesi hava kirliliğine yönelik sorularına yanıt veren ve önemseyen tüm siyasetçilerimizi ben de çok önemsiyorum.
Onlar bu önemli sorunu gündemde tutuyorlar, gündelik siyasetin labirentleri arasında kaybolmuyorlar. Düzce’yi daha sağlıklı bir geleceğe taşımak için fikirleri, projeleri var.
Yanıt vermeyenler için Düzce’nin insanlarının daha sağlıklı ortamda yaşamalarından daha önemli gündemleri var diyelim, geçelim, uzatmayalım.
Hepimize masmavi bir gökyüzü, tozsuz, dumansız ortamlar dileğiyle.
Yorum Yap