Efendim.
1324 yılında atalarımızın bu bölgeyi fethi ile başlayan Düzce tarihimiz Osmanlı İmparatorluğu zamanında civardaki sancaklar tarafından yönetilmiş, Cumhuriyetin kurulması ile nahiye, ilçe ve bugünkü Vilayet durumuna kavuşmuştur.
Tarihi boyunca çok kritik olaylar ve tarihe iz düşürecek gerçeklere de ev sahipliği yapmıştır.
Bünyesindeki etnik kimlikler dolayısı ile çok zengin bir kültüre sahip olduğu gibi kozmopolit yapısı ile de gelmiş geçmiş tüm iktidarların gözdesi, vazgeçemediği siyasi öznesi de olmuştur.
Merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal, bir konuşmasında Düzce’den şöyle bahsetmiştir.
"Düzce, küçük Türkiye’dir.
Orası Türkiye’de ki tüm alt kimlikleri barındıran, muhteşem bir kültür hazinesine sahip bir şehrimiz olup, Düzce’de hangi siyasi parti birinci olursa, Türkiye’de de aynı parti iktidar olur" diyerek, Düzce’de yaşayıp da bazılarının hala tanıyıp, anlayamadığı tarihi gerçeği defalarca kürsülerden dile getirmiştir.
Bölgenin fethinden günümüze kadar,
Yüzlerce yıllık tarihi ve kültürü olan bu şehirde
Maalesef o günlerini yansıtacak hiç bir obje
Ya da nesne kalmamış, bu zenginliğimiz ne yazık ki bu günlere yansıtılamamıştır.
Bıkıp usanmadan anlatıp yazdığımız tarihi Hamidiye Çeşmeleri, Saat Kulesi, Zincirli Kuyu,
25 yıl Aydınpınar dağlarında çuf çufları ile yankılanan, yeri gelip insan taşıyan, yeri gelip ormandan tomruk taşıyan Dekovil, bir masal gibi anlattığımız Maarif Tarlası, bu şehre ilk cereyanı veren, kaderine terkedilen Aydınpınar Elektrik Santrali ve barajı, itfaiyemizin tarihi söndürme arabaları, at arabalarının şampara sesi çıkardığı Arnavut Kaldırımları, 1930 yılında bu gariban halktan ve Basmacılar Çarşısı esnaflarından toplanan paralarla alınıp,
Türk ordusuna armağan edilen meşhur Düzce uçağımız, şehrin en büyük alışveriş ve eğlence kültürü Düzce panayırları ve daha sayabileceğim onlarca tarihi mekan ve eşya..!!
Hangisini yerine koyup canlandırabildiniz?!..
Hiçbirini...!
Efendim.
Kültür Mahallesinde bir apartmanda otururken,
binadaki bir huzursuzluk nedeniyle bir komşum apartman panosuna şunları yazmıştı;
"Kültür Mahallesinde oturan, kültürsüz insanlar"...
Evet..
Onunda apartmanımıza sitemi böyleydi.!
Efendim..
Bu şehrin kültürünü
Maalesef bilmiyorsunuz.!
Sormuyor,
Öğrenmek dahi istemiyorsunuz.!
Merhum Özal’ın dediği gibi,
Bu şehrin "DÜZCE" olduğunu da
unutuyorsunuz.!
İNŞAALLAH,
Sözde değil,
Özde de Düzceli insanlar bu şehrin tarihine saygı duyup, sahip çıkarak yukarıda hatırlatmaya çalıştığım eser ve mekanları tekrar şehrimize kazandırırlar..
Yorum Yap