BİR KÜLTÜR ADAMI, ORTAOKULDAKİ TÜRKÇE ÖĞRETMENİM
CEVDET CANBULAT
Bugün 24 Temmuz 2022 ve tam 25 yıl önce bugün, seksen yaşında, güzellikler kattığın dünyaya ve emekle yoğurduğun binlerce öğrencine, ailene, dostlarına, meslektaşlarına veda ettin. Ardında unutulmaz eserler, anılar bıraktın.
Bir proje – İlham Veren, İz Bırakan, Fark Yaratan Öğretmen- kapsamında benden de bir katkı istendiğinde derslerini ilgiyle, sevgiyle, hayranlıkla dinlediğim ve kara tahtaya inci gibi bir el yazısı ile yazılar yazan öğretmenim gönlüme düştü ve yıllar sonra öğretmenimi gündeme taşımak fırsatını bulduğum için de proje sahibi dosta minnet duydum.
Vefatının 33 ncü yıl dönümünde babama, 10 ncu yıl dönümünde anama yazdığım mektuplardan sonra 25 nci yılında da öğretmenime mektup yazarak minnet borcumun çok az bir kısmını ödeme şansını yakaladığımı düşünüyorum.
Derslerinizi güler yüzlü bir ciddiyet ile ve yaşamdan örneklerle işlediğinizi, yazılı kâğıtlarımızı çok kısa bir sürede okuyup değerlendirdiğinizi, ne kadar yaramazlık yaparsa yapsın hiçbir öğrenciye el kaldırmadığınızı, kulağını bile çekmediğinizi, her zaman çok temiz ve şık bir kıyafetle ve günlük tıraşla derse girdiğinizi, ders kitabı dışında kütüphanemde özenle sakladığım Denemeler kitabınızdan yazılar okuduğunuzu, yıllar sonra sizi İstanbul’da Üsküdar’da bir pazar günü evinizde ziyaretim sırasında armağan ettiğiniz Kafkasya Hatıraları kitabınızı ve o ziyaretim sırasında benim yanıma takım elbiseli ve kravatlı çıktığınızı unutmam mümkün değil.
Düzce’de 27 yıl süreyle öğretmenlik yaptığınızı ve 1970 yılında İstanbul Çemberlitaş Kız Lisesi’nde de bir süre çalıştıktan sonra emekli olduğunuzu biliyorum. Oğlunuzun Şarköy Belediyesi’nde İmar Müdürü olarak çalıştığı yıllarda ve emekli olduğunuz dönemde eşim ve üç çocuğum ile sizi Şarköy’de de ziyaret etmek bahtiyarlığımız oldu.
Düzce’de kültür-sanat ortamını canlı tutmak amacıyla ilk yayın organı olan Filiz Dergisine (1944-1945) ve 1949 yılında Zincirlikuyu Dergisine ve aynı yıl çıkan Düzce Gazetesine katkılarınızı, Düzce ve civarında yaşayıp tarihin karanlıklarında kalmış şairleri gündeme getirme konusundaki gayretlerinizi kaynaklardan öğreniyoruz. Dörtdivanlı Hilmi’nin şiirlerini derleyebilmek için sekiz yıl uğraştığınızı, defalarca Dörtdivan’a gidip geldiğinizi anlatırdınız. Yaz tatillerinizi köy köy gezerek folklor ürünlerinin ve belki de bir cönkün peşine düşerek değerlendirdiğinizi hayretle ve hayranlıkla dinlerdik.
Sizin özelliklerinizi sıralarken en başa “Öğretmen” yazmak gerekse de Türk kültür hayatına katkıda bulunmak, yaşadığı şehrin kültür haritasını çıkarmak, yaşamı boyunca öğretmek ve öğrenmek amacından hiç uzaklaşmadan, eserler bırakarak bu dünyaya veda etmiş bir insan olduğunuz akıllardan ve gönüllerden çıkmamalıdır.
Şarköy’de sizi ziyaretimiz sonrasında yazdığım ve Şarköy’deki yerel gazetede de yer alan ve sizin için hoş bir sürpriz olan şiirime de bu mektubumda yer vermek istiyorum. Öğretmenlik mesleğini, hem de sizin ile aynı branşı, Türkçe öğretmenliğini seçmemde ne denli etkin olduğunuzu ifade etmiş olayım.
Sizi her daim rahmetle, minnetle, şükranla anmaya devam edeceğim.
*
H O C A L A R I N H O C A S I
Sayın Hocam Cevdet Bey’dir hocaların hocası,
Zengin gönül bahçesinde solmaz gülün goncası,
Zümrüt gibi ovaların dört yapraklı yoncası,
Hocam’a ben sevgi, saygı ve muhabbet duyarım.
Yıllar yılı hizmet verdi Düzce’mizde bıkmadan,
Birkaç kuşak yetiştirdi, tek bir gönül yıkmadan,
Öğrenci bu, yetişmezdi biraz olsun sıkmadan,
Hocam’a ben sevgi, saygı ve muhabbet duyarım.
Bunca emek, bunca gayret ödüllenir gün gelir,
Bencileyin öğrenciler kıymetini hep bilir,
“Balık bilmez” denirse de mutlaka Halik bilir,
Hocam’a ben sevgi, saygı ve muhabbet duyarım.
Şarköy’lüler size sözüm, Hocam size emanet,
Emanete sahip çıkın, etmeyin hiç ihanet,
Böyle dosttan uzak kalmak gerektirir metanet,
Hocam’a ben sevgi, saygı ve muhabbet duyarım.
Yıllar sonra gördü Ali, Hoca’sını emekli,
Ancak bir şey değişmemiş, yine öyle yürekli,
Her dem gönlü sevgi balı süzer, hem de petekli,
Hocam’a ben sevgi, saygı ve muhabbet duyarım.
ALİ ÖZKAL / EKİM 1988
Yorum Yap