"Bağışıklık Sistemi Zayıf Olan Afetzedeler Aşı ile Desteklenmeli"

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nevin İnce, deprem sonrası görülebilecek enfeksiyon hastalıklarına dikkat çekerek, koruyucu önlemler hakkında bilgi verdi.

"Bağışıklık Sistemi Zayıf Olan Afetzedeler Aşı ile Desteklenmeli"
10.03.2023 - 17:11
Güncelleme 10.03.2023 - 17:12
Haber Merkezi

   Doğal afetin kendisinin enfeksiyon kaynağı olmasa bile neden olduğu durumların, gelişen olumsuzluklar sonucu depremzedelerde enfeksiyonlar geliştirebileceğine vurgu yaparak açıklamasına başlayan Doç. Dr. İnce, “Depremin olduğu bölgelerde; bireylerin fiziksel yaralanmaları, toplu ve kalabalık yaşam alanları kurulduktan sonra hijyen şartlarının yeterli düzeyde sağlanamaması, temiz içme ve kullanma suyuna erişim, alt yapı bozuklukları gibi nedenlerle enfeksiyon hastalıkları açısından riskli bir durum ortaya çıkmaktadır.” dedi. 

   Depremin; depremzedeler üzerine afet sonrasında, farklı dönemlerde, değişik etkiler yapabildiğini dile getiren Doç. Dr. İnce,  “Bölgedeki iklim ve barınma koşulları henüz uygun zeminde olmadığı için başta enkaz altında kalan çocukların, ileri yaşta olanlar ve kronik hastalığı olanların uzun süreli bir yaşam mücadelesi vermiş olması, bağışıklık sistemlerini düşürür. Aynı zamanda enkaz altında kalmamış olsalar bile yaşam alanlarındaki su ve diğer hijyen koşullarının da yeterli olmayışı, bölgede barınmak durumunda kalan herkesi enfeksiyonlara karşı savunmasız hale getirebilir. Deprem sonrasında bu nedenler ile farklı dönemlerde çeşitli enfeksiyonlara maruziyet olabilmektedir.” şeklinde konuştu.  

“Kış Mevsiminde Solunum Yolu Enfeksiyonları Daha Çok Görülür”

   Depremin ilk dört gününün, genellikle depremden etkilenenlerin kurtarıldığı ve afetle ilgili yaralanmaların ilk tedavisinin yapıldığı dönem olduğunu dile getiren Doç. Dr. İnce, bu dönemde yaralanma bölgesinde gelişebilen yara enfeksiyonları ve tetanoz gibi enfeksiyonların görülebildiğine dikkat çekti.  

   Deprem sonrası 4. ve 30. günler arasında ise bulaşıcı hastalıkların ilk dalgasının ortaya çıkabileceğine işaret etti. Bu dönemde gıda kaynaklı veya su kaynaklı enfeksiyonlar ya da damlacık yoluyla bulaşan enfeksiyonların görülebildiğini dile getiren Doç. Dr. İnce,  “Sıcak havalarda gastrointestinal enfeksiyonlarla sık karşılaşılırken, kış mevsiminde solunum yolu enfeksiyonları daha çok görülür. Hijyen koşullarının bozulması, sanitasyonun sağlanamaması (sabun ve dezenfektan yetersizliği), taşıma ve depolama sırasında suyun dışkı ile kontaminasyonu, kontamine kaplar ve tencereler, kontamine yiyecekler, kemirgenlerin çoğalması, su ve gıda kaynaklı hastalık gelişme riskini arttırmaktadır. Bunların arasında hepatit A, hepatit E, tifo, tifo dışı salmonellozlar, amipli dizanteri, şigelloz, kolera, norovirus, rotavirus, leptospiroz sayılabilir.” dedi. 

   Depremzedelerin çadır ve barınaklarda kalabalık ve yetersiz havalandırılan ortamlarda bulunmasının solunum yolu ile bulaşan enfeksiyon riskini arttırdığını vurgulayan Doç. Dr. İnce, “En sık görülen enfeksiyonlar, viral akut solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Ayrıca, solunum yolu ile bulaşan tüberküloz, kızamık, meningokok menenjit riski de artar. COVID-19 pandemisi ve influenza epidemisinin bu dönemde devam ettiği de göz önünde bulundurulmalıdır.” ifadelerine yer verdi.  

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Burası Düzce Gazetesi (www.burasiduzce.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.