Ucuz yağ - şeker ve Tarım Kredi…

Ucuz yağ - şeker ve Tarım Kredi…
4.07.2022 - 14:24
Özel Haber
8

   Günlük yürüyüş parkurum Bolu Caddesindeki Tarım Kredi Kooperatifi Satış Mağazası önünden geçiyor. Hani şu önündeki kaldırımlarında yürürken, yerinden oynamış parke taşlarının sesinin uzaktan duyulduğu mağaza… Haziran ayının son Çarşambası…

   Emekli olmadan önce hep rastlaştığım emekli dostlarım olurdu bu çevrede. Hemen ilerde iki büyük market ve yine yan yana dizilmiş “Üç Harfli” marketler var. Emekli tanıdıklarım market market dolaşıp daha uygun fiyata ürün aradıklarını söylerlerdi. Üç yıl oldu emekli olalı. Ben emekli olduktan sonra ve özellikle son üç yılda daha çok zorlaştı ülkede herkes için yaşam koşulları.

   Üç yıl olmuştur aniden baş gösteren “soğan-patates” pahalanması ve kuyruklarına. Meğer o günler sinyal veriyormuş “geçicidir” dediğimiz, stokçulara (!) laf ettiğimiz günler.

   Memleketlim,  Amasya’dan getirdiği bir tır soğanı Bir TL den birkaç saatte Kaynaşlı’da satıp döndüğü gün piyasada soğan Üç TL idi. Tır ile getirip, satış yaptığına göre para da kazanmıştı hemşerim tabi. Şimdi düşünüyorum da ne çabuk unutuyoruz her şeyi…

   O gün Bolu Caddesinde Tarım Kredi Kooperatifi Satış Mağazası önünden geçerken yaşları 65 in üzerinde mağaza girişinde oturmuş ve içeride umutla bekleşen kadınlı erkekli insanları görünce sormadan edemedim.

   “Ne bekliyorsunuz? Ucuz ürün mü gelecek?” diye.

   Fazladan birsinin daha mağazaya girmiş olmasının getirdiği huzursuzluktan sanırım yüzüme ters bakanlar oldu. Ellerindeki mala ortak olacak birine karşı tavır gibi tepkileri… Sonra mağazadan çıkıp, dışarda biraz daha uzakta sohbette olan iki kişiye sordum.

   “Neden bekliyor bu insanlar? Bu kalabalık neden?”  diye.

    “Yağ ve şeker gelecekmiş zamsız fiyattan” dedi birisi.

   Haberlerde duymuştum “Tarım Kredi Kooperatifleri şeker fiyatlarına %67 zam yaptı” diye. Bir günde %67 zam. Vay bee. İnsanlar haklı olarak bekleyecek tabi. Çünkü onların ücretlerine, maaşlarına bu kadar zam bırakın günü, ayı; yılda bile yapılmıyor ki.Yürüyüş yolumun sonu ilerdeki bir başka büyük ulusal market zincir şubesinin önünde bitiyor. Merak edip girdim içeride şeker fiyatına baktım. Beş (5) Kilogramı Yüz on beş (115) TL den aşağı ürün yok. Yani kilogram fiyatı Yirmi üç  (23) Tl ye geliyor en ucuzunun. Eee önümüz de bayram. Kurban bayramı olsa da yine tatlı, pasta yapılacak ve konuklara sunulup “ağızlar tatlanacak”.

   Aynı mağazanın önünden dün yine geçerken girip içeri satış görevlisine sordum merakımı yenemeyip soruyorum:

   =Geçen gün çok kalabalık vardı ve yaşlı insanlar bekleşiyordu. Geldi mi yağ ve şeker?

   =Yok abi. Gelmedi. O gün boşuna bekleştiler. Mağaza kapanana kadar da bekleyen oldu.

   =Peki fiyat ne kadardı ne oldu şekerde?

   _Ellibeş lira olan Beş kilo şeker Seksenbeş liraya çıktı abi. O da yok zaten

   =Nereden biliyorlar insanlar da o gün gelip doldurmuşlardı burayı? İletişim ağı mı var? Haber mi veriyorsunuz?

   =Yok abi. . O gün bizim merkezden mal dağıtım günü. Çarşamba ve Cumartesi mal geliyor bize. Tahmin edip birbirleriyle haberleşip geliyorlar böyle zam haberi aldıklarında.

   Emekli olmadan önce son 15 yıl en üst düzey dereceden maaş alıp emekli oldum. Emeklilik rahat geçer diye düşünüyorken “market market dolaşıp” ucuz ve zamsız aramak her emekli gibi bize de uğradı. Geçenlerde görüştüğüm Düzce’den emekli olup Ankara’da yaşam sürdüren banka müdürü bir dostum da;  “Arabayı garajdan çıkar-a-mıyorum. Ulaşım için 65 yaş üstü kart çıkardım toplu taşıtlarda geçiyor zamanım” demişti. Ben henüz “Yaşlı Ücretsiz Toplu Taşım Kartı” almadım. Şehir küçük ve yürümek de iyi geliyor her gün. Ama ilerde ne olur bilemem.

   Ülke ekonomik olarak zor günlerden geçiyor. İnsanlar her gün biraz daha yoksullaşıyor. Bazılarımız buna sebep “Dış güçleri” gösterse de ; Dış, iç yok sanırım “Üretim politası” “Çevre faktörlerine ihanet” “Küresel Ekonomi savaşları” “Genel ve Yerel Yönetim Hataları” bizi dünyanın diğer ülkelerinden daha çok ve olumsuz yönde ayrıştırıyor.

   Bugün ayrıca “Sivas Madımak olaylarının ve orada dini kullanarak naralar atıp yakılan insanların” yıldönümü. Yirmi dokuz yıl önceydi. Yirmi dokuz yılda ne değişti beyinlerde diye düşünmeden edemiyorum. İnsanları diri diri yakmak hangi dinde, hangi Allah kitabında var acaba.

   Bedenimiz ve özellikle de “Beynimiz” daha çok “Yoksullaşmadan” sağlıcakla kalın.

   DÜZCE- 02.07.2022

   Celal GÜNER

   Emekli Eğitim Müfettişi

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Burası Düzce Gazetesi (www.burasiduzce.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (8)

  • Düzce li
    Düzce li
    6.07.2022 13:04

    Hiçbir zaman yağ şeker bulamadık ki ucuz diğer ürün fiyatlarına da bakıyorsun diğer marketlerle aynı kooperatif olmanın ne anlamı kaldı benim gördüğüm kadarıyla sadece dükkan kira artışlarına faydası oluyor

  • abdurrahman aslan
    abdurrahman aslan
    6.07.2022 06:28

    hocam maşallah çok güzel anlatmışsınız şu anda yaşadığımız yaşantıyı

  • Gürsel ümit sever
    Gürsel ümit sever
    5.07.2022 09:39

    Ülkemizin gerçekleri kaleminize sağlık. Bu koşullara ne kadar dayanılır??????

  • Kardesin
    Kardesin
    4.07.2022 21:37

    Yüreğine sağlık çok cok haklısın abicigim maalesef

  • Sakarya
    Sakarya
    4.07.2022 18:07

    Teşekkür ederim Celâl hocam emeğine sağlık Malesef öyle bir duruma düştük ki neredeyse açlık sınırının bir lira üstünde kaldık çok Şükür yoksulluk sınırının tam dibindeyiz Sevgi selamlarımı gönderiyorum.

  • Hidayet
    Hidayet
    4.07.2022 17:26

    Kalemine sağlık Celal kardeşim çok selamlar.

  • Akif onur
    Akif onur
    4.07.2022 16:06

    Celal hocam kaleminize sağlık. Önceleri kendi şeker ve yağ fabrikalarımız vardı ama satıldı şeker ve yağ diğer ürünlerde olduğu gibi üretilmiyor. Dışardan ithal ediliyor ülkemizde kendi üretimimiz olmaz ise zam da ha çok gelecek hatta hiç bulamayabiliriz Tek çare ülkemizde üretim üretim

  • Ünal
    Ünal
    4.07.2022 14:56

    Yüreğine kalemine sağlık Saygılar