- 15.11.2023
- (4)
Rahmetli Cumhurbaşkanı ve Başbakanlarımızdan Süleyman Demirel'in neredeyse bir atasözü veya deyim haline gelen bu laf, günümüzde de sık sık kullanılır hale geldi.
Peki Süleyman Demirel bu meşhur sözü ne için söylemişti? Şöyle bir geçmişe gidelim isterseniz..
Demokrat Parti sonrasında Türkiye'de sağ seçmenin ilk adresi Adalet Partisi ve Süleyman Demirel olmuştu.
12 Mart 1971'de ordu ikinci defa, bu sefer bir muhtıra ile Türk siyasetine el atıyordu. Oysa meclis bu defa askerlerin emirlerini uygulamaya hiç de niyetli değildi.
Askerler, görev süresi biten Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın yerine Genelkurmay Başkanı Faruk Gürler'in seçilmesini istiyorlardı.
Oysa meclis çoğunluğunu elinde bulunduran iki partinin lideri, Demirel ve Ecevit buna izin vermediler. İşte Süleyman Demirel'in o meşhur sözü de tam bu zeminde ortaya çıktı.
Faruk Gürler'in yerine Genelkurmay Başkanı olan, Semih Sancar ile Demirel'in gizlice görüştüğü söylentisi ortaya atılmıştı.
Gazeteciler, Demirel'den “hayır” cevabını alınca Semih Sancar'a giderek “Efendim siz her parti lideriyle görüşüp de Sayın Demirel ile görüşmediniz mi?” diye sordular.
Sancar ise buna karşılık “Hayır canım, dün görüştük ya!” diyerek ağzından sırrı kaçırdı.
Bunun üzerine gazeteciler tekrar Süleyman Demirel'e gelip olayı anlattılar ve “Efendim daha dün görüşmedik demiştiniz” dediler.
İşte Demirel bunun üzerine gazetecilere o meşhur sözü fısıldadı: “Efendim dün dündür, bugün bugündür.”
Sonrasında ise hem askeri kanadın hem de siyasilerin uzlaştığı bir isim Fahri Korutürk Cumhurbaşkanı seçildi.
*
O günden bu güne bu ülke “dün dündür bugün bugündür” gibi olayları çok gördü, çok yaşadı. Her defasında Demirel’in bu meşhur sözü telaffuz edildi.
Mesela; daha geçtiğimiz hafta CHP’nin büyük kurultayında kürsüden “sözüm söz” diyerek cümlesine başlayan yeni genel başkan Özgür Özel, milletvekili ve belediye başkan adaylarının ön seçimle belirleneceğini söylemiş ve ayrıca tüzük kurultayının da hemen yapılacağını belirtmişti.
Şimdi ise “Fakat”, “Ama”, “Ancak” ile başlayan cümlelerle, temayülden falan bahsediliyor. Yani CHP’de aday belirlemede sanki bir ön seçim yapılmayacak havası var. Yani Özgür Özel’in bu davranışı sanki “dün dündür, bugün bugündür” sözünü bizlere tekrar hatırlattı, diyebiliriz.
“Temayül” dedikleri ise sizin anlayacağınız; üyelerin gazını almaktan başka bir şey değil. Daha çok AK Parti’nin başvurduğu bir uygulama. Aslında, bir çeşit anket. Anket sonuçları genel merkezlere gider, son kararı yine yukarısı belirler. Bunu da yukarıdakiler “demokratik bir seçim” diye yutturmaya çalışırlar, iyi mi!
*
Oysa mesela; Düzce’deki CHP’nin belediye başkan adayının belirlenmesinde, üyeler bazında ve hakim huzurunda bir ön seçim yapılsa, kim bilir kimler aday adaylığı için başvuruda bulunacaktı. Şimdi ise belki de sadece bir isim üzerinde durulmak zorunda kalınıyor.
CHP’li üyeler bu durumdan memnun mu? Bence şimdilik hemen herkes, sadece izleyerek olayı anlamaya çalışıyor.
*
Demirel’in bu meşhur sözünü, bize yaşatan yaşatana aslında.
Mesela bakın Düzce İYİ Parti’nin çıkarttığı adaya.
Onlar da sanki “dün dündür bugün bugündür” havasında değiller mi?
İYİ Parti’nin bu tercihiyle ilgili nasıl olsa zaman her şeyi gösterecektir. Yani bekleyelim görelim. Şimdilik fazla söze gerek yok!..
Bu konuyla ilgili de son sözümüzü Mevlana’ya bırakalım en iyisi.
Ne demiş Mevlana;
“Her gün bir yerden göçmek ne iyi.
Her gün bir yere konmak ne güzel.
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
Dünle beraber gitti, cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
*
Saygılarımla..
Yorum Yap