Konuralp kazıları ve Büyük İskender’le ilgili, işin uzmanı ne diyor?

  • 25.09.2023
  • (1)

   Belediye Başkanı Faruk Özlü’nün göreve başlar başlamaz büyük önem verdiği, üzerine eğildiği, hatta işgücü ve ekipmanla da desteklediği Konuralp Antik Kentimizin kazıları, görenler ve izleyenler tarafından büyük alkış alıyor.

   Geçtiğimiz hafta bu kazılarda, Konuralp Antik Kenti'nin üst kısmında arkeologlar tarafından Makedonya Kralı Büyük İskender'e ait olduğu belirlenen bir heykel başı bulundu.

*

   Hemen her konuda, anlasa da anlamasa da fikir beyan etmeyi marifet sanan birçok kişi, ulusal basına da yansıyan bu önemli olayla ilgili de konuşmaktan geri kalmadılar, tabi..

   Biz her zaman yaptığımız gibi, işin uzmanları ne diyor, ona bakarız..

   Bu konuda merak edilenlere son noktayı; Arkeolog Dr. Güzin Bilir, bugünkü Düzce Postası Gazetesi’nde yazdığı bir yazıyla koydu.

   Güzin hanım, “Arkeolog ve uzun yıllar bu ülkenin yetiştirdiği antik çağ heykel ve portre sanatı konusunda duayen hocalarımdan aldığım yaklaşık 18 yıllık eğitimimle, ‘merak ve şüphe uyandıran’ soruları cevaplamaya çalışacağım” diyerek başladığı yazısında, hocaları Prof. Dr. Ramazan Özgan’a, Prof. Dr. Christine Özgan’a ve Doç. Dr. Ahmet Bilir’e danıştığının da altını çizmiş.

*

   İşte merak edilenler ve Arkeolog Dr. Güzin Bilir’in verdiği cevaplar;

   1. Geçtiğimiz hafta kazı çalışmaları sırasında bulunan heykel başı orijinal mi yoksa sahte mi?

   Konuralp Antik Kenti kazısı tiyatro alanında 2013 yılında başlayan, son 4 yıldır Düzce Belediye Başkanı Sayın Dr. Faruk Özlü’nün müthiş vizyonuyla, Düzce Belediyesi’nin inanılmaz büyük lojistik destekleriyle devam eden kazı çalışmalarında tiyatro yapısının üst kısmında, belli bir kot seviyesinde bulunmuş olan arkeolojik eser orijinal bir eserdir. Neden mi orijinaldir? Yaklaşık kazıların başladığı yıllarda o zamanlar öğrencilik dönemlerinde olan, şimdi ise tiyatro kazıları konusunda deneyim kazanan uzman arkeologlar tarafından bulunduğu için… Bulunan eserin yapıldığı dönemin stil özelliklerini taşıdığı için…

   2. Bu kadar merak uyandıran bu arkeolojik eser nedir?

   Arkeolojik eser, mermerden yapılmış, kendi döneminde tüm bir heykele ait heykel başıdır.

   3. Bu heykel başı kime aittir?

   Öncelikle heykel başının, sadece insan anatomisinin genel geçer özelliklerinin verildiği bir heykel başı olmadığını söylemek lazım. Gerçek karakteristik özellikleri verilmiş bir kişiye ait portredir.

   4. Peki bu kimin portresidir?

   Tüm stilistik ve karakteristik özellikleriyle Makedonya Kralı Büyük İskender’e ait olmalıdır. Yine de bunu söylerken kırk kere düşünmek, üzerinde bilimsel çalışmalar yapmak, bir bilene sormak lazımdır.

   5. Neden Büyük İskender’in portresi olmalıdır?

   Bizi figürün kimliğine yaklaştıran ilk ve en önemli basamak, kuşkusuz alnının hemen üzerinde yer alan, yukarıya doğru dikilmiş saç perçemi, yani “anastole”dir. Her ne kadar anastole ilk bakışta Büyük İskender’i işaret etse de bu özel saç motifinin daha başka insan, mitoloji ve tanrı figürlerinde de sıklıkla tercih edilerek kullanılmış olduğunu çeşitli bilim insanları söylemektedir. Bu nedenle de kimliklendirme yapılırken dikkatli olmak ve mutlaka başka belirtileri de göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Bu bağlamda İskender portrelerinde kullanılan anastole motifinin yanı sıra, diğer pek çok özellikleri bir arada bulunması gerekir. Peki, nedir bu özellikler?

   Tanrılarda ya da mitolojik birçok figürde çok ta rastlanılmayan kişisel, ama aynı zamanda, özellikle orta/geç Hellenistik Dönemden itibaren, idealize edilmiş bir yüz, başın güçlü patetik bir şekilde yana çevrilmesi, kederli bir alın, hafif kalkık kaşlar, derinde işlenmiş sulu gözler, şehvetle hafif aralanmış dudaklar, uzaklara doğru bakış.

   Sıraladığımız bu özelliklerin hemen hepsini Düzce’de bulunan heykel başında da kolaylıkla bulabiliriz.

   6. Helenistik Dönemden günümüze bu kadar korunarak gelmesi mümkün müdür?

   Öncelikle eseri, Helenistik Dönem’e (M.Ö. 330-30) tarihlendiremeyiz. Yani eser Büyük İskender’in yaşadığı çağdaş yüzyılla ait bir eser değildir.

   Helenistik Dönemle birlikte başlayan İskender portreleri yapma geleneği, tüm Antik Çağ heykel sanatı boyunca bir gelenek haline gelmiştir. Bu gelenek Roma İmparatorluğu Dönemi’nde de tüm Akdeniz coğrafyasında devam etmiştir. İlk kez Helenistik Dönemde yapılmaya başlanmış İskender portrelerinin kopyası Roma İmparatorluğu Dönemi’nde yapılmaya devam etmiştir.

   7. Peki Düzce İskender portresi hangi döneme tarihlenir?

   Buna cevap vermeden önce, eserin fizyonomisini iyi incelemek lazımdır. Eserde ilk göze çarpan oldukça zengin ve gür saçlar, kuşkusuz alnının hemen üzerinde yer alan, yukarıya doğru dikilmiş saç perçemi, yani anastolesidir. Yukarıya doğru kalkık, ince kaşlar ve oldukça öne doğru taşkın gözleri ikinci dikkat çeken fizyonomik özelliktir. Hafif sağa doğru yatık baş ile dolgun, uzun bir yüze, hafif aralanmış dudaklara ve kemerli bir buruna sahiptir.

   Ayrıca bize eseri tarihlendirmede çok büyük katkı sağlayacak gözlerdeki matkap kullanımıdır. Çünkü Antik Çağ heykel sanatında matkap kullanımı İmparator Hadrianus Dönemi’yle (M.S. 117-138) birlikte görülür. Bu bağlamda eser “Roma’nın Beş İyi İmparatorları (Evlatlık İmparatorlar)” dönemine ait olmalıdır. Yüz uzun ve hafif dar, kaşlar ince yukarıya kalkık, dışarıya taşırılmış iri patlak gözler, yüzün alt kısmı dolgun, aşağıya düşük, karışık ve kıvrak görünümlü zengin ve gür saçlar, İmparator Hadrianus döneminin ortak karakteristik özelliklerdir. Eserde göz bebeğini belirginleştirmek için kullanılan matkap da bizi zaten İmparator Hadrianus Dönemi sonrasına götürmektedir. Tüm bu özellikler ile birlikte eserin tarihine İmparator Marcus Aurelius ve İmparator Commodus’un hüküm sürdüğü Geç Antoninler Dönemi (M.S. 161-192) diyebiliriz.

*

   Evet.. Başka söze gerek yok sanırım!..

   Arkeolog Dr. Güzin Bilir’den, yani işin uzmanından cevapları okudunuz.

   (Büyük İskender’in kim olduğu ve hayatıyla ilgili kısımların da bulunduğu yazının tamamını okumak için, Düzce Postası Gazetesi’ndeki ilgili köşeye bu linkten ulaşabilirsiniz; https://www.duzcepostasi.com/dr-guzin-bilir/6721-konuralp%E2%80%99ten-buyuk-iskender-gecti%E2%80%A6 )

   Bu konuda bizleri aydınlattığı için kendisine teşekkür ederiz.

*

   Doğduğumuz, büyüdüğümüz bu şehirde, kırk yıldır bildiğimiz kırk basamaklar, yapılan kazılarla artık o kadar büyüdü ve gelişti ki, yavaş yavaş tüm ülkede duyulmaya başladı.

   Daha önce de söylemiştim, şimdi de söylüyorum; son 3-4 yıldır gitmediyseniz ve son gelişmeleri görmediyseniz, lütfen gidip bir görün.. İnanın çok şaşıracaksınız.

   Ve bu durumda siyaseti bir kenara bırakıp, bu konuda yine Başkan Özlü’yü kutlamak gerekiyor tabi.

   İnanın bunun haricinde söylenenler, lafügüzaf (boş söz) olmaktan öteye geçmez.

   Kalın sağlıcakla.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Burası Düzce Gazetesi (www.burasiduzce.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Erdoğan Sezgin
    Erdoğan Sezgin
    25.09.2023 16:15

    Sosyal medyanın bu kadar kötü kullanıldığı bir ülke daha var mıdır. Bilemiyorum. İlgilsi, ilgisizi. Bilgilisi, bilgisizi herkes yazıyor, yorum yapıyor. Bizler de doğruyu bilmekte zorlanıyoruz. Teşekkürler Düzce postası, teşekkürler Güzin hanım.