Türkiye Değişim Partisi İl Başkanı Sezgin Aktaş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerini uyararak;  Düzce’de 3 deprem gören eski binaların önünde yayınladığı mesajında, eski binaların yıkılması gerektiğini, aksi halde sorumluların hesap veremeyeceğini söyledi.

   Sezgin Aktaş’ı bu konuda tebrik ediyorum.

   Bir siyasetçinin; lafı eğip bükmeden, kıvırmadan, gezdirip dolaştırmadan ve en önemlisi bina sahiplerinin hışmına uğramaktan korkmadan, çıkıp böyle bir açıklama yapması, tebrik edilmesi gereken bir olaydır, çünkü..

*

   “Aklın yolu birdir” demişler.

   Ben de 6 Aralık 2022 tarihinde, “Bu binalarla nereye kadar?” başlıklı yazımla, böylesi bir uyarıda bulunmuş ve 48 yıllık inşaat mühendisi ve depreme dayanıklı binalar konusunda araştırmalarıyla da tanınan, değerli dostumuz Ali Sarıgül’ün bu konudaki söylediklerini yazmıştım. (*)

   Ne diyordu Sarıgül; “Hasar alan binalarımız eski yönetmeliklere tabi olmasına rağmen yıkılmamışlardır. Üstelik bu yapı stokunun büyük miktarı her halde üç deprem gördü. Kat adetleri ne olursa olsun, artık bunların yıkılıp yenilerinin yapılması gerekir.”

   Ve yine röportajının bir paragrafında; “Binalarımızın gerçek gücünü görmek istiyorsak, binamızın taşıyıcı sisteminin ‘PERFORMANS ANALİZİNİ’ yaptırmamız gerekir. Bu analiz sayesinde binamızın beton ve demir gerçek değerleri üzerinden en sıhhatli bilgiyi almış oluruz. Fiziksel emareler her zaman doğru sonuç vermeyebilir. Binanız hiçbir emare vermeden de enerjisini bitirmiş olabilir. Onun için PERFORMANS ANALİZİ en doğru bilgiyi bize verir..” demişti.

*

   Evet..

   Vakit, şapkamızı önümüze koyup düşünme vaktidir.

   Ben de buradan öncelikle Düzce Valimiz Cevdet Atay ve Çevre Şehircilik İl Müdürümüz Nurhan Kartal’a seslenmek istiyorum;

   Bakın Düzce Merkez’de ve hatta ana caddelerde bile hayalet gibi ayakta duran, kimi dolu, kimi boş ve dayanıklılığı konusunda ne olduğu belli olmayan binalarımız mevcut.

   23 Kasım 2022 tarihinde yaşadığımız deprem sonrası; 1999 depreminden önce yapılmış binalardan beton örneği alınıp “depreme dayanıklılık testinin” yapılmadığını, hepimiz biliyoruz.

   Hasar tespitlerinin birçoğunun kimseyi tatmin etmediğini de!..

   Tabi bir de imar barışı uygulamasıyla, birçok denetimsiz bina, kaçak statüsünden kurtuldu!

   O halde acil olarak yapılması gereken; 1999 depremi öncesi yapılan ve üç depremi de yaşamış binalarda adam akıllı bu testlerin yapılmasıdır. Ve bu testi geçemeyenlerin, hiçbir itiraz kabul etmeden, tamamının yıkılmasıdır..

*

   Ve ikinci olarak sözüm, İl Milli Eğitim Müdürümüz Tamer Kırbaç’a;

   Bak arkadaş; Düzce Fen Lisesiyle ilgili veliler endişeli..

   Neden mi endişeli?

   Okulun ne kadar sağlam olduğuyla ilgili herhangi bir raporun olmadığını, söylüyorlar..

   Ve ayrıca, yapılan güçlendirmenin hangi zemin etüdü ve hangi yapı etüdü ile statik hesabı yapıldığını açıklayanın da olmadığını, ifade ediyorlar..

   Çocuklarını bu korkuyla o binaya göndermek istemiyorlar.

   Haklılar da..

   Sen olsan, çocuklarını böyle belirsiz bir binaya göndermek ister misin?

   Bu durumun da bir an önce çözülmesi gerekiyor.

*

   Üçüncü olarak sözüm Sağlık İl Müdürümüz Yasin Yılmaz’a;

   SES Düzce Temsilciliği tarafından 23 Kasım 2022 Düzce depreminden sonra; Akçakoca Devlet Hastanesi ile ilgili hasarlı olduğu açıklaması, yapılmıştı.

   Bina son depremden önce de zaten sorunluymuş.

   Bina hasar tespiti, -belki de çekiçle kolonlara vurarak- şöyle bir yapılmış..

   Bu konuda da bir an önce ne yapılması gerekiyorsa, yapılmalı!

*

   Ve son sözüm, Düzce’nin iktidar ve muhalefetindeki siyasilerine;

   Siyasi kaygılar yüzünden lütfen kimse sağıra yatmasın..

   1999 depremleri öncesi yapılan binalarla ilgili, Düzce Fen Lisesi binasıyla ilgili, Akçakoca Devlet Hastanesi binasıyla ilgili, sonradan; “Görmedim, duymadım, bilmiyorum” demeyin..

   Üç-beş mülk sahibi arkanızda olmasa da olur..

   Bu konularda atacağınız her adımda, emin olun, Düzceliler arkanızda olacaktır..

   Saygılarımla.. 

   (*) https://www.burasiduzce.com/fatih-melih-maradit/4213-bu-binalarla-nereye-kadar