Efendim, hüzünlü bir Bayram gününden iyi bayramlar diliyorum.......
Ramazan olduğunu bile anlayamadığımız, teravihsiz, Cumasız ve hatta işte Bayram namazsız bayramlar dolayısı ile de tabi ki hüzünlüyüz...
Ramazanı ramazan gibi, Bayramı Bayram gibi idrak edemedik maalesef...
Ramazan geldiğinde, kutsi ve ulvi bir hava çökerdi insanın üstüne...
Geldiğinde çok sevinir, ortasında mahzunlaşır ve sonunda da “Elveda ya şehri Ramazan” derdik eskiden...
Birlik, beraberlik ve paylaşma günleri idi Ramazan...
Dost ve akraba sofraları kurulur, yemeğin sonunda şükür duaları yapılırdı hep birlikte...
En güzel tatlılar yapılır, telaşeli bayram temizlikleri yapılırdı evlerde...
Bayramlıklar alınır, dikilirdi eşe dosta güzel gözükmek için...
Önce Çocuklar giydirilir, ilk onların gönülleri yapılırdı Bayram öncesi...
Ama her şeyden önemlisi insanın içi içine sığmaz, garip bir coşku ve sevinç kaplardı her yanımızı...
Çünkü gelecek olanın adı "BAYRAM"dı....
Onun gelme vakitleri bir hayli uzundu ve o yüzdende "Bayramdaaann Bayrama" denirdi...
Ve hayatımda ilk defa bayramın gelişine sevinemiyorum...
Ne eş dost ziyareti, ne de büyüklerin elini öpmek yok bu bayram...
3 aydır torunumun yüzünü göremedim, doğum günü hediyesini aldım veremedim..
Hediyesini sevip öpüyorum torununum yerine..
Bir diğerleri de Amerika da, onlar zaten hayal..
Bunun neresi Bayram...!
Adettendir diyerek bu bayram, tebrik edeceğiz dostlarımızı ve “Ağız tadıyla İNŞAALLAH başka Bayramlara” diyeceğiz umutla...
Evet...
Bugün Bayramın ikinci günü...
Ne diyelim!..
Bayramınız mübarek olsun....!
