Alın size umut veren bir haber; “Düzce Belediye Başkanı Dursun Ay, CHP İl Başkanlığını ziyaret etti. Ziyarette konuşan Başkan Ay, Düzce’yi ilgilendiren konularda artık Ana Muhalefet Partisi’nin de fikirlerinin alınacağını söyledi.”
Bu yorumsuz, olanı olduğu gibi yazan haberden anladığım şu, “Başkan Ay, Düzce’nin yıllardır içinde olduğu karanlığı araladı.”
Haberi okuduğumda yüzümde oluşan gülümseme ve hislerimi nasıl ifade edebilirim bilmiyorum ama deneyeceğim. Aylarca toprak altında kalıp, patlayan bir çiçek gibi! Bunu yazarken de güldüm. Ya sonum ilk güneşte çiçeklenen erik ağacına benzerse, ayaz keserse…
Hayır hayır umutluyum. Bana göre bu hareketler ülkenin, şehrin kaderini değiştirir. Bu hareketin yalnızca CHP ile kısıtlı olmadığı ve devamının geleceği de belirtiliyor.
Ayrıca AK Parti Düzce İl Teşkilatı da diğer partilere ve STK’lara ziyarette bulunuyor.
Ancak Düzce Belediye Başkanı Dursun Ay’ın ziyaretleri daha önemli. Çünkü belediyeler “Sosyal devlet” anlayışının bir gereği olarak halkın refah düzeylerini arttırmaya, denge kurmaya, sosyal barışı ve adaleti sağlamaya çalışarak yerel ve bölgesel kalkınmaya destek olmalı. Bu temelden çıkışla Düzce Belediyesi de, hizmetlerde verimliliğin arttırılması bakımından sorunların yeniden gözden geçirilmesi ve kalıcı çözümler geliştirilmesi gerekliliğini görmüş olmalı.
Kısacası yerel ve bölgesel kalkınma, particilikle ya da belediyeye siyaset sokmakla, adam kayırmakla gerçekleşemezdi. Tabii burada adam kayırandan çok kayrılan adamın “Nasıl yapsam da ben bu mevkilerden daha çok çıkar sağlasam?” kirliliğini de unutmayalım.
Kişinin eş, dost, partililikten değil, işinin ehli olduğu için hakkı olan yerlerde olacağı dönemler yakındır umarım. Belediye halkındır. Adalet, kalkınma ve barış için.
Aklıma ne geldi biliyor musunuz? 12 Kasım 1999. Düzce Heyeti TBMM’de. Bakın Düzce Heyeti yazıyorum. Kimlerden oluşuyordu, o’cu - bu’cu değil sadece Düzceliler. Talepleri vardı kalkınma için. Bir ağızdan bir yürekle gittiler Meclis'e.
Saatler sonra Düzce yangın yerine dönecekti.
19.02’de şehirleri yıkıldı. Hepsinin ailesi Düzce’deydi.
Ölümün her şeyi sıfırladığı şu dünyada particilik de yapılır evet ancak daha önemli değerler yok mu?
Sizin için anlamlı olmayabilir ziyaretler. Bu fikir nasıl oluştu, bu hareketin kaynağı kimdir nedir bilmiyorum. Elbet vardır bir hikmeti. Ama umutlandım. İyi olsun… İyi olsun…